Fenerbahçe sonunda Beşiktaş'ı yakaladı ve liderin altı puan gerisine yerleşiverdi.
Her ne kadar oynanan oyun, tempo, pozisyon azlığı taraftarı memnun etmese de artık "Biz de varız" diyebiliyorlar...
Daha önceki haftalarda kötü oynarken bireysel hatalarla özellikle son dakika golleriyle puanlar kaybettiler. Ama dün gece şans da Fenerbahçe'nin yanındaydı.
Sadece şans mı tabii ki değil. Kaleci Volkan kendini toparlamış. Mesela CV'sinde dünyanın sayılı forveti yazan Eto'o ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda, Samuel Eto'o topu auta atmadı, burada tamamen Volkan'ın açılması ve topun baldırının içine çarpıp yön değiştirmesiyle gol olmadı.
Belki de maçın kırılma anıydı. Bu gol olsa (Eto'o böyle yüzlerce gol atmıştı) Fenerbahçe için çok şey değişecekti.
İlk yarıda Janssen çok iyi oynadı. Sürekli top aldı, sağa sola deparlar attı ve ilk yarının sonunda da topu Giuliano'nun önüne atıverdi. Giuliano da çok iyi vurup, Fenerbahçe'yi öne geçirdi. Ama Fenerbahçe'de hala organizasyon eksikliği var. Janssen iyi bir forvet, fedakar bir golcü olsa da maalesef fizik olarak ağır.
Günümüz futbolunda böyle forvetlerin geleceği yer sınırlı.
İkinci yarı İsmail Köybaşı'nın bireysel hatasından Fenerbahçe az kalsın golü yiyordu. Ama dedik ya Eto'o'nun vuruşunda hem Volkan hem de şans kurtarıverdi. Sonuçta Fenerbahçe puan alarak yarışın içinde ama kadro kalitesi ve oyun olarak aynı şeyleri söyleyemiyoruz.
Antalyaspor da bazı oyuncular halı saha futbolcusuna dönmüş.
Şöhretliler ama tempoları yok. Yürüyecek halleri bile yok. Böyle olunca da hem hücum eksiliyor, hem de takım savunması ve top kapma oranı düşüyor.
Hakem Mete Kalkavan oyun genelinde çok iyiydi. Birkaç faulü ve Josef de Souza'ya verdiği sarı kartı hatalı buluyorum.
Ama olsun yine de oldukça başarılıydı diyebiliriz.