Dün gece zor gibi görünen maçı Fenerbahçe çok rahat alıp yoluna emin adımlarla devam etti. Herkes ama herkes sahanın kötülüğünden dem vuruyordu. Haklıydılar... Bu tür sahalar, kazanmak zorunda olan, üstelik top oynayarak, pas yaparak kazanmak zorunda olan takımlar için büyük dezavantajdır.
Ama her ne kadar Akhisar Belediyespor eli-yüzü düzgün, iyi bir takım olmuş olmasına rağmen dün gece Fenerbahçe ile baş edemedi.
Dünkü maç için teknik anlamda yorum yapmanın fazla bir anlamı yok. Çünkü zemin şartları takımları farklı stratejilere itti. Bunlardan biri de uzaktan şutlar ya da duran toplardı. İşte düğümü çözen adam Şener oldu. Sezon başı direkt oynuyordu, üstelik Milli Takım'ın sağ tarafı da ona emanetti. Sonra Gökhan iyileşti, Şener yedeğe düştü ama o yılmadı, çalıştı ve dün gece de maçın yıldızı oldu. 30 metreden öyle bir gol attı ki belki de sezonun en iyi gollerinden birine aday olacak. Yine ikinci devre sahada parlayan Şener oldu. Rakip sol bekin sağından atıp solundan geçti, sahanın iyilerinden Volkan'a harika bir pas çıkarttı, o da ikinci golü yapıverdi.
Böyle maçlarda hele hele deplasmanda ikinci golü bulmak çok önemli.
Maç o anda hemen hemen bitiveriyor.
Tıpkı rakip direnç ve motivasyonunun bir anda bittiği gibi.
Bir ufak parantez de Kjaer'e açalım. Belki de Fenerbahçe'nin en iyi transferlerinden biri ve aynı zamanda da en istikrarlı oynayanların başında geliyor. Alper de öyle. Son haftalarda o da bir çıkış içinde.
Fenerbahçe son saniyede sonradan oyuna giren Fernandao ile de üçüncü golü bulup hem kazasız belasız İstanbul'a döndü hem de emin adımlarla yoluna devam etti.
Hakem Hüsiyen Göçek için çok zor bir maç olmadı. Her maçta olabilecek ufak tefek hatalar dışında o da oldukça başarılı bir maç yönetti.