Dün geceki maç sonrası Beşiktaş sevinmeli mi yoksa üzülmeli mi tam olarak kestiremiyorum. Maçın geneline baktığımızda Beşiktaş puanı hak etmedi. Ama son 15 dakikada bulduğu gollerle de bir puanı kurtardı. Bir puan deyip geçmeyin... Şampiyonluk belki de ikili averaja bile kalabilecek durumda. İlk yarı Beşiktaş'ın defansif problemini çok net gördük. Göbekte Delgado ile Necip oynadı. Bırakın şimdiye kadar yan yana oynamayı belki de kariyerlerinde toplam 3-4 defa çay içmişlerdir. Mehmet Batdal, Visca'nın koşu yoluna bıraktı o da golü attı. Stoperler yerleşim hatası yapıp, pozisyonu hissedemediler. Bu dakikadan sonra Beşiktaş ilk yarının sonuna kadar büyük bir baskı kurdu. Sağdan geldi, özellikle soldan İsmail'le iyi geldi ve Mario Gomez, bu 15 dakikalık kısacık dönemde en az üç tane nete yakın gol kaçırdı.
İkinci yarı Beşiktaş için kabus gibi başladı. Devrenin başında baskı kuracak diye beklerken, baskı yediler ve neredeyse orta sahayı geçemediler. Bu dakikalarda yine defansif uyum sorunu ortaya çıktı. Duran topta defans konsantrasyonunu kaybetti, adamını kaçırdı ve Başakşehir kafayla ikinci golü buldu. İşte bu dakikadan sonra kime sorarsanız sorun, "Bu maçı kaybettik" demişlerdir. Beşiktaş'ın kötü oynadığı dakikalarda oyuna Cenk'le Quaresma girdi. Her ikisi de olumlu katkı yaptılar. Önce Cenk, sonra da duran toptan Atiba'nın bulduğu gollerle Beşiktaş beraberliği yakaladı. Beşiktaş hak etmemişti ama beraberliği yakalamış ve geriye daha 8-10 dakika kalmıştı. Beşiktaş bir rüyayı gerçekleştirebilir miydi? Olabilirdi... Ama olmadı.
Hakem Ali Palabıyık, iyi niyetli ve yetenekli ama birden dağılıveriyor. İlk yarının son dakikasında Mehmet Batdal'ın hareketine niye sarı kart vermediğini merak ediyorum. Çünkü aynı pozisyon bir kaç dakika önce de yaşandı ve sarı kart verdi. İkinci yarıdaysa Mehmet Batdal'ı oyundan atamayışının etkisiyle Başakşehirli oyunculara yanlış kartlar gösterdi.