Son yılların en kötü ve en heyecansız derbisini izledik. Koskoca derbide sadece bir pozisyon var. O da Almeida'nın karşı karşıya kaldığında Muslera'nın kurtardığı pozisyon.
Gerisi koskoca bir hiç. Pozisyon yok, tempo yok, iki pas yok, organizasyon yok. Sadece o pozisyon.
Bunun sebebi şu; iki takım da hem birbirinden çekindi hem de stres altında oynadı. Yakalanan bazı cılız pozisyonları da kimi zaman egoistlik kimi zaman kalite düşüklüğü nedeniyle ciddiye dönmedi. Özellikle Burak'tan bahsedelim... Ya gol atıp maçın adamı olmak istiyor ya da iç huzurunda sıkıntı var. Dün gece yine vermediği paslar ve bozduğu pozisyonlarla Drogba ve Sneijder'i çıldırttı. G.Saray belki de bu sene oynadığı maçlardan farklı olarak stadın büyüsünü sahaya ve rakibine yansıtamadı. Orta sahada organize olamayıp hücumu besleyemediler.
Beşiktaş'ta ise kontratağa süratli çıkmasına rağmen Almeida hiçbir zaman kontratak oynayan bir takım için ideal santrfor değil. Üstelik vuruş tekniği de çok iyi değil. Muslera'yla karşı karşıya kaldığı pozisyonda topun biraz dibine girse golü yapacak ama o yerden vurmayı yeğledi ve kaçırdı.
Tipik 0-0'lık maçtı ve hakkı beraberlikti. Ama G.Saray'ın imdadına eski oyuncusu Dany yetişti. Beşiktaş'ın isteyip, G.Saray'ın aldığı Veysel, ceza alanına girip topu çekti. Bu sırada da Dany, gereksizce, manasızca Veysel'e atlayınca açık bir penaltı oluştu.
Yani maçın adamı, tabii ki negatif yönden Dany oldu. Üstelik aynı Dany G.Saray'dan gönderilmiş ve Beşiktaş tarafından aynı gün kapılmıştı.
GECENİN KAHRAMANI SEMİH
Cüneyt Çakır sakinliği, faul tespitleri ve oyunculara yaklaşımıyla mükemmeldi. Penaltı kararı da tartışmasız doğru. Ama vermediği bir iki sarı kart var. Bunlara da dikkat ederse zaten dünya çapındaki karizmasına hiçbir leke gelmeyecek. Ama dün gecenin alnı öpülesi adamı Semih Kaya'ydı. Hakem Çakır önce aut verdi, centilmen Semih "Hayır hocam benden çıktı" dedi ve Çakır da korneri gösterip Semih'i kutladı. Bravo Semih...