Konyaspor'un direnmesi sürpriz değil. Hafta içinden itibaren şehrin ileri gelenleri, tesislerde bu maç için takımı bilediler. Bu maçları sezon içinde çok oynadı Fenerbahçe. Daha yakın tarihte Pendikspor var. İsmail Hoca'nın kurgusunda ezber yine bozulmadı. Bu kalabalığa ilk yarı tek santrfor ile saldırdı, sonrasında Batshuayi ile dengeyi sağladı. Topa ve pozisyonlara hakim olmalarına rağmen, tabelayı değiştiremiyorlardı. Ve Dzeko belki de gole en çok yaklaştığı maçtaydı. Vurdu kaleciye, vuramadı auta. Tam ona göre pozisyonlarda kaçtı bunlar üstelik. Tadic'in maç başındaki karşı karşıyasını da ekleyebiliriz buna. Takımı, "Şampiyon yapsın" diye gelenler "Kırık diş" oldular en kritik 90 dakikada. Böyle maçların taktiğinin içinde, "Ekstra" performanslar gerekir. Rakibin santrforu attı, seninki yapamadı. Bu kadar basit aslında durum. F.Bahçelilerin klasiğidir, ilk fatura teknik adamındır. Verilen ve girilen pozisyona bakarım. Takım bunlarda üstünse, diğer taraf performanstır. Oyunculara kalır. Olmadı... Sivas'taki beraberlikle umutlar dibe vurmuştu aslında. Ne oyuncular bu baskı ile başa çıkabildi ne de İsmail Kartal bu yükü onların omuzlarından alabildi. Teker teker "Yoklar" arasına karıştılar. Üç maç, altı puanlık fark. G.Saray, altın tepside bekliyor şampiyonluğunu. Fenerbahçe, kart sınırındaki oyuncularının bazılarından da mahrum edilir Seyrantepe öncesi. Çünkü bu ligde sürpriz sadece F.Bahçe'nin yaşayabileceği bir durum. Düzeni kuranlar, "Başkalarının" sürpriz yaşamasına izin vermediler.