Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Jesus’un eseri!

Lideriniz kadar ilerlersiniz demişler. Teknik direktörünüz, "Galatasaray maçını değil, kupa finalini bekliyoruz" dedikten sonra, sahadaki oyunculardan farklı şeyler beklemek beyhudeydi aslında.
Başka teknik adamlar futbolu bilmiyor ama tek forvetle ve bir orta saha fazla oynayıp takımlarını en çok pozisyona giren, en az pozisyon veren takım haline getiriyorlar. Jesus "yaşlı kurt" tabii… Yaşamış-görmüş… Her rakibe karşı maçları baskılamış, kendi sahasında seyircisiyle birlikte bunu çok iyi kullanmış G.Saray'a karşı Rossi ile başlıyor maça mesela… İki stoperi de trafik polisi haline geldi maçta. Direkt paslarda İcardi de, Barış Alper de topu tuttular, hücum pası ürettiler. Her defasında hızlı oyuncularını defansın arkasına sarkıtmak istedi Okan Buruk. Bu organizasyonu önlemek Valencia ve Batshuayi'nin baskısıyla olmazdı. Arda ve Rossi de bu özelliklerde değil.
Maç sonunda muhtemelen skoru Peres'in gördüğü kırmızı karta ve 10 kişi kalmalarına bağlayacaktır "yaşlı kurt"… Değil öyle; sen beceremedin, akıl edemedin, üretemedin, aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekledin.
Maç öncesi oynanmadan kazanılan maçların altını çizip, şampiyonluğu gerçekçi bulmadı. İsmail Yüksek de benzer şeyler mırıldandı. Hak etmek için kazanan rakibinden daha iyi olduğunu ortaya koymalısın. İki maçta da boyun eğiyorsun Galatasaray'a…
Sonuçta her şey Jesus'un istediği gibi gelişiyor, önemsiz Galatasaray maçı kaybedildi, kupa finali son hedef haline geldi. Ne zaman ki "vazgeçersin, o zaman kaybedersin"… Doğru bir hoca ile Süper Kupa maçıdır asıl olan artık. Jesus olmadan elbette…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA