Yaşamda öyle anlar var ki; kelimeler kifayetsiz kalıyor. Aradan geçen 12 günden beri yaşanılanlar bu durumu en iyi şekilde ifade etmekte. Her yerde acı ve gözyaşı var. Yıkılan kentler ve bu yıkılan kentlerde yaşayanların yok olan hayalleri. Enkaz altından çıkarılan her can için gözyaşlarımızı tutmakta zorluklarımızın olduğu bir durum. Öyle bir travma ki altından nasıl kalkarız inanın bilmiyorum, uzun bir süre bu travmadan kurtulma şansımız da ne yazık ki yok. Gerçek şu ki ateş düştüğü yeri yakıyor ama acıyı paylaşmak gerekmekte. Deprem bölgesinde canla başla halka yardımı olan herkese sonsuz teşekkürler. Gerçek kahramanlar onlar. Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı dilemekten başka yapacak herhangi bir şeyimiz yok. Böyle bir ortamda bir maçı yorumlamamız görevle ilgili olan bir durum. Futbol bir oyun bunu yıllardır her yazdığımız yazıda belirttik ama bu oyun bizde çok önemli bir olgu olarak düşünülmekte. Önemli olan yaşamdır, önce yaşamı düşünmek daha gerçekçi olur. Böyle bir travmanın yaşandığı bir yerde maçı yorumladığımızda topa daha fazla sahip olan taraf Trabzonspor olmasına rağmen rakibe ilk yarıda kendi kalesinde 2-3 net gol pozisyonu verdi. Rakip alanda topla buluştuğunda ise sezon başından beri bir türlü çözümleyemediği üretkenlikten yoksundu. İkinci yarıda gelen gol, ikinci maç için bir avantaj ama böylesi büyük bir üzüntünün yaşandığı bir ortamda yaşayanlar için çok mu büyük önem taşır, o konuda ne söylenebilir düşünmek bile çok zor.