Fenerbahçe ile ilgili. Ligden düşmelerine rağmen son maçlarını, kendileri için hedef haline getirdiler, iyi mücadele ettiler. Maç başladığında Fenerbahçeli oyuncuların da hedefi Serdar Dursun oldu. Gol krallığında kendi arkadaşlarının ismi için kurguladılar oyunu. Her akında pas tercihi oldu Serdar... Attığı golü VAR hakemi Abdulkadir Bitigen'in yorumu iptale götürdü. Aynı İrfan Can'a yapılan net penaltıda hakemi izlemeye davet etmeyen de bu hakem arkadaş. Sezonun son maçında aslında Başkan Ali Koç'a net mesaj verdiler; "Boşuna para harcama. Transferler yapıp, usta teknik adamlarla görüşme..."
Bu hakemlerin bakış açısı, pozisyon yorumlarıyla bir süre sonra oyuncuların da inancı kayboluyor çünkü. Ahmet Nur Çebi'nin dediği gibi, "bunlar" gitmeden, Süper Lig'de hiçbir şey adaletli olamaz. İsmail Kartal, yere düşmüş, mental olarak bitmiş, fizik olarak tükenmiş bir takımı önce ayağa kaldırdı, sonra şampiyonluk potasına kadar soktu. "Takımın üstünde baskı yoktu ki" diyecek "akıllılar" elbette olacaktır. Beşiktaş'ın da, Konya'nın da, Galatasaray'ın da üstünde baskı yoktu. Kartal, hepsinden daha farklı, karakterli ve sistem takımı oluşturdu. Emaneti, Şampiyonlar Ligi biletiyle devrediyor İsmail Hoca... Taraftarının bile "çöp" diye küçümsediği oyuncuları, değerli hale getirip, geliştirerek üstelik. Umarım Başkan Koç, bu futbol aklını taraftar "kibrine" kurban etmez. Aykut Kocaman'a yaptığını yapmaz, İsmail Hoca'yı bir türlü Samandıra'nın içinde tutar.