Hem kazanacak, hem de farklı galibiyetle bitirilecek maçtı. İyi de başladık, golü de erken bulduk, rakibin 10 kişi kalmasıyla da artık ipler elimizdeydi. Kalan sürede sakin, akıllı ve becerikli olmalıydık. İlk yarı 3-0 bittiğinde, Kuntz'dan hamle geldi. Mert Müldür ve Rıdvan ile iki beki de değiştirdi. Top yere indi. Oyun alanı iyice genişledi. Eksik rakibin üstüne, daha da fazla oyuncu ile gitmeye başladık. Cebelitarık, kendi ceza alanında birikti ve direndi. Orkun ve Hakan mükemmel yönettiler pas trafiğini. Akın yönleri sürekli değişti, Kerem-Rıdvan ikilisi, sol kanadı çok etkili kullanmaya başladı. Kaptan Burak sürekli ofsaytta kaldı, kaçamadı. Oyuncuların pas düşüncesinde de ilk sırada geliyordu. Rakibin kontrolünde kaldı. Rıdvan iki asist yaptı, Serdar ve Mert gol attı. Değişiklerin skora %100 yansıdığını görmek, kolay rakibin iyi analiz edilmesi anlamına geldi. Sinir bozan, inatçı bir takıma karşı oynuyorduk. Ne kadar "kolay" derseniz, size o kadar "zorluk" çıkartacak oyuncular. Taktik disiplin dediğimiz nokta burada ortaya çıktı. Korner atışları haricinde top hep yerde kaldı. Bu noktada pas yerine şut tercih edenler veya orta isabetinin düşüklüğü, tecrübe eksikliğinin, gerilimin getirdiği aceleciliğin yarattığı sıkıntılardı. Artı 10'a çıkan averaj ile Letonya ile berabere kalan Norveç'in önüne geçtik, puanları eşitledik. Son maçlar öncesinde ipler yeniden elimizde. Karadağ'ı yendiğimizde play off kapısını açıyoruz. Yeniden diriliyoruz...