Fenerbahçe taraftarı büyük bir heyecanla Nani transferini bekliyor... Portekizli yıldız, sarı-lacivertli takım için nokta atışı bir transfer midir? Takıma ne kazandırır?

Aziz Yıldırım, yine kısa yolu seçti. Sneijder'in Galatasaray'a yaptıklarını gördükten sonra, sonuca direkt etki yapan bir oyuncu almaları gerektiğine inandı. Bu yüzden maçlar sıkıntıya girdiğinde çözüm üretecek pahalı bir transfer ile aslında nokta atışı yaptı. Nani sadece Süper Lig'de problem çözmeyecek, aslında büyük hedef Şampiyonlar Ligi. Ezeli rakip dördüncü yıldızı takıp, rekabette öne geçince, Aziz Yıldırım da sarsılan itibarını bu sezon elemeleri geçerek düzeltmeyi düşünüyor olabilir. Bu nedenle gözlerini kararttılar.

Fenerbahçe'den üst üste gelen bomba transfer haberleri nedeniyle daha sezon bitmeden çalışmalar başlamış yorumları yapılıyor. İsmail Kartal'sız ve silbaştan bir takımın startı ne zaman verilmiş olabilir sizce?

Planlamadaki şaşkınlık!
Sportif direktörlüğe Terreano'nun getirilmesi, Aziz Yıldırım'ın başkan seçildiği günün ertesinde direksiyonu Ali Yıldırım'a vermesi, zaten bu değişimi planladığını gösteriyor. Sadece finansmanın peşindeydi. Ama planlamada bir şaşkınlık var. Fenerbahçe sezonun en az gol yiyen takımıyken, transfere defans ve kaleciden başlandı. Görüşmeler ne sonuç verecek bilemiyorum ama Fenerbahçe şampiyonluğu gol atamadığı, pozisyonları değerlendiremediği için kaybetti, gol yediği için değil.

Kongrede "50 milyon Euro harcayıp kahraman olurdum ama kulübün geleceği tehlikeye girerdi" diyen Başkan Aziz Yıldırım şimdi büyük maliyetli oyuncuları transfer ediyor? Bu tezatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sonraki başkan düşünsün
Ya bir finansman yarattı ya da kürsüde söylediklerini yapıyor. Bağımsız denetçi, son bilançoyu yorumlarken TTK'nın iflas ile ilgili maddesinden bahsediyordu. Yani; kulübün böyle transferler yapabilecek maddi gücü yok. Biz bunları yazıyoruz, taraftarlar kızıyor. "Size ne, iyi takım olmamızı istemiyor musunuz?" diyorlar. Kulübün batıp-batmaması onların umurunda değil, çünkü kazanan takımları olsun istiyorlar. Bir defans oyuncusuna 8 milyon Euro bonservis ödemeyi göze aldıysa Başkan Aziz Yıldırım, sonraki başkana doğru yönetmesi gereken bir kasa hediye edecek demektir.

G.Saray emektarlarına sahip çıkarken Selçuk Şahin, Bekir İrtegün, Mert Günok, Egemen Korkmaz ve Pierre Webo ile yolların ayrılması doğru bir adım mıydı?

Yeni yüzlere ihtiyaç vardı
Takımın değişmesi ve yenilenmesi gerekiyordu. Hepsi değerli oyuncular ve oynadıkları sürece de formanın hakkını verdiler. Ama takımın artık yeni yüzlere ve daha doymamış oyunculara ihtiyacı var. Bu karar kaçınılmazdı.

Emre Belözoğlu takımda kaldı gibi görünüyor ama ortada bir sözleşme yok. Oysa geçen sezon "1 Haziran'da kulüpsüz kalmam önüme bakarım" demişti. Emre kaldı mı?

Yeri doldurulursa gider
Emre'nin yerini dolduramadılar. Bu birinci neden... Diego'ya da güvenemiyorlar henüz. Belli ki, bu bölge için düşündükleri bir oyuncu var ama anlaşamadılar. Sonuca göre Emre Belözoğlu ile el sıkışırlar. Elbette, Emre'nin de süreç içinde yedek kalmayı kabullenmesi gerekiyor. Aynı Alex'in durumu gibi. Alex kabul etmedi ve gitti. Emre'de durum belli değil. Vitor Pereira'nın da bu konuda kararsız olduğu ortada.

Volkan Demirel'in yanına yabancı kaleci alınacak bu doğru bir adım mı? F.Bahçe'de Volkan dönemi bitti mi?

Volkan yedek oturmaz
Volkan ligin en iyi kalecilerinden. Sezon içinde hatalı goller yedi ama kurtardığı maçlar da var. Kadıköy'deki Galatasaray ve Beşiktaş maçları iki örnektir. Durumu iyileştirmek yerine, muhtemel bir çatışmaya hamle yapmak doğru değil. Volkan yedek oturacak oyuncu değil. Bunu bir-iki maç kabullenir, sonrasında formayı ister. Gelen kaleci de ister. İki kişilik rekabette, birinci kalecinin belirlenmesi gerekir. Volkan'a güvenmiyorsanız, gönderirdiniz ve yolunuza da Mert'le devam ederdiniz.

Finansal Fair Play nedeniyle herkes ayağını yorganına göre uzatacaktı ama kulüpler yine bol keseden transfer yapıyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kafalar değişmedikçe...
Türkiye'de bu ödenen paraları üreten bir ekonomi yok. F.Bahçe, G.Saray da dahil olmak üzere Süper Lig'deki tribünler boş, formalar reklamsız, sponsorlar kaçıyor. Ne yazık ki, olmamış, henüz hak edilmemiş gelirleri harcıyorlar. Bu kafalar değişmedikçe, "Benden sonra tufan" demeye devam ederler.

Galatasaray'da herkes Sabri Sarıoğlu'nun yeni sözleşmesinden çok aldığı parayı konuşuyor? Sabri gibi yıllarını vermiş bir isim bu kadar eleştiriyi hak ediyor mu?

Sabri'nin parası çok değil
Galatasaray Sabri'ye bu parayı vermeseydi ne olacaktı? Sabri başka bir kulübe gidebilir miydi, anlaştığı paranın yarısını bile alabilir miydi? Aynı şekilde Bilal Kısa ile yapılan anlaşma da reel değil. Fakat takım ortalamasını düşündüğünüzde de büyük paralar değil. Yönetim dengeyi düşünmüş olabilir. Sorun daha önce yapılan anlaşmalar ve sözleşmelerde. Eğer oyuncular arasındaki rakamların arası açılırsa, tasarruf edeceğiniz 5-6 milyon Euro, size bumerang gibi döner.