Son iki maçında "şampiyon" gibi oynayıp, ligin çok önemli iki ekibini silmişlerdi sahadan. Bu kez adı "deplasman" olan bir derbide, Kasımpaşa önünde, "saatin çalışmasını" izleyecektik. "Tik - tak"lar yelkovanı, ileri mi? geri mi taşıyacaklardı? Çok bekletmediler. "Kaldığımız yerden" diyerek oyunu, rakibi ve skoru avuçlarının içine alarak yürümeye başladılar sahada. F.Bahçe takım olarak oynamayı bildiğini, koşunca daha farklı olduğunu, önemli oyuncularıyla da kalitesini gösteriyordu. Kadro karakteri olarak ligin en ofansif ekiplerinden olmasına rağmen, Şota'nın talebeleri gelemiyorlardı F.Bahçe kalesine. İlk tehlikeyi yaratmaları için neredeyse bir saat geçmesi gerekti.
ENDER BİR GOL
Maçı çözen golün, sırasıyla sahadaki beş yabancıya değerek filelere gitmesi ender rastlanacak bir olay. Alves, Meireles'e verdi. O; Emenike'yi kaçırdı. Diego gelen pası, Kuyt'a aktardı ve şut ile gol geldi. Sonrasında tempoyu düşürmeyi tercih edip, Emenike'nin oyununa geçtiler. Ama farkı ikiye yine organize bir atakla çıkardılar.
Bu aşamada Emenike kendine "niye" diye sormalıdır. Sow'un Afrika günlerinde, yerini garantileyen Nijearyalı'nın takımın parçası olmayı hala tercih etmediğini izliyoruz. F.Bahçe'nin ritminin altını çizen en önemli gösterge ise eksikleri. Mehmet Topal, ilk on birin aslında en kritik ismiydi. Emre ve Sow'a, ikinci yarıda Meireles de eklendi.
SAAT GİBİ ÇALIŞIYOR
Yüzde kırklık değişime rağmen, beklenti ve performans ibresinin değişmemesi, aksine; ibrenin hep yukarıyı göstermesi de, ciddiyetin belgesi. Üç maçlık kritik seride, saat çalışıyor. "Tik - tak" ve yine "tik"...
Gözleri ve kulakları haberlerde "yeni transfer" sorgulayanlara, İsmail Kartal ve oyuncuları en iyi cevabı verdiler. Yol devam ediyor... Not : F.Bahçe, misafir takım tribününü kendi kombine sahiplerine passolig üzerinden rezerve ettirdi.
Toplu bilet satımının yasaklayan yasanın etrafından dolaşıp, deldiler. Fenerbahçe'yi, Kasımpaşa'da, Aziz Yıldırım'ın izin verdiği Fenerbahçeliler izleyebildi.
En yüksek not 8 Dirk Kuyt
En düşük not 3 Alpaslan Öztürk