Daha maç temposu kazanmamış oyuncuları için en büyük tehlikenin rakip değil de, sakatlık olduğuna karar veren Fatih Hoca, takımının neler yapabileceğini bize ikinci yarıda göstermek istedi. Tecrübeli oyuncularımız sahaya adım atıp, kontrolü ve aklı ele geçirince, evinde olduğu halde, deplasman havasını yaşamayı Danimarka'ya ve tribünlere gösterdiler. İzlanda maçı öncesinde elbette dersler aldık. Burak Yılmaz'ın yanına Mustafa Pektemek veya bir başka forvet özellikle oyuncuyu koymazsak, O'nu da boşuna oynatmış oluyoruz. Öğrendik... Arda Turan bizi başkalaştıran oyuncu. Bunu öğrenmemize çok gerek yoktu, bir daha gördük sadece. Ersan-Ömer ikilisi, uzun süre sonra ilk kez bize umut verdi. Takımın içine tecrübeyi ve güveni kattığımız zaman, problemleri çözmekle kalmıyor, hızlı üretime de geçiyoruz. Ne yazık ki, şu anda bu kadroyu kulübeden takviye edip, iyileştirecek kalitemiz yok. Onları oynatıp, şekillendirerek iki sene sonra belki başka şeyler konuşuruz. Tek gerçek; ön taraftaki güvenilir nokta sayımızı arttırmamız gerektiği...