Fenerbahçe kongresi için geri sayım başladı, hamleler de arka arkaya geliyor. Hulusi Belgü'nün "Biz" diyerek yaptığı açıklama, 2 Kasım'da "gençler" olarak yönetime talip olduklarını belirtmesi, gözleri Mehmet Ali Aydınlar'ın üstüne çevirdi.
Önümüzdeki hafta içinde Aydınlar da muhtemelen bir açıklama yaparak adaylığını ortaya koyacak. Bu durumda "biz" hareketi Aydınlar'ın etrafında zincir oluşturacaktır. Çünkü Aziz Yıldırım'ın artık kulübü bırakması gerektiğine inananlar, birlik olmaları gerektiğinin de farkındalar.
Zenginlerin hobisi değil!
15 yılda ikinci kez bir rakiple karşılaşacak olan Aziz Yıldırım ise henüz "adayım" demedi. Hürriyet gazetesine verdiği röportajda ise şifreler var. Anlaşılan mali olarak "güçlü" diyeceğimiz bir yönetim oluşturmakta zorlanıyor. Yoksa "Burası zenginlerin hobi olarak görev yapacakları bir yer değil" demezdi. Başta kendisi olmak üzere, bir çok yönetici bu kulübe "maddi imkanları" yüzünden yönetici oldular.
Yıldırım "yeniden yapılanma" hamlesinde üç holding patronunu (Ali Koç, Nihat Özdemir, Cihan Kamer) kaçırdı.
Şimdi başkalarını da yanına çekememe sorunu yaşayabilir.
Yılmaz ve Günay
Genel Sekreter Talat Yılmaz, çok ağır ifadeler ile Aziz Yıldırım'ı eleştirdi. "Kandırıldık" dedi. Yılmaz'ın bu çıkışı iki taraflı tartışıldı. Birincisi; yıllarca Divan Başkanı olarak Aziz Yıldırım'a karşı olan muhalefete ve konuşmacılara izin vermemişti. Sonra yöneticisi oldu. Ardından, "Fenerbahçe'yi esir aldı" dedi. Yani; şikayet ettiği dönemin bir parçasıyken, bu tip davranışlarda sorun yaşamamıştı.
Bu samimiyet ibresini biraz aşağıya çekti. İkincisi; tüm bu geçmişe rağmen Talat Yılmaz'ın, kulübün ikinci adamı olarak "artık yeter" çizgisine gelmesi.
Kulüpte güçlenip, yetkilerini savununca, bir anda bağışlarla yaptırdığı bina için "suistimal" suçlamaları ile karşı karşıya kaldı. Aslında ne olduğunu anladı. Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın konumu çok farklı. Bir önceki Divan Kurulu'nda, Ülker Arena'nın ipotek ettirilme ihtimalini öğrenince, Ferruh Manav ile birlikte Yıldırım'ın karşısına dikildi. Neredeyse tüm hayatını kulüple birlikte yaşayan ve servetini bu kulüple birlikte eriten bir kişi Yüksel Günay. Son açıklamasında, "Aziz Yıldırım'ın yerinde olsam, aday olmazdım" dedi.
Aziz Yıldırım'ın tek kalkanı 3 Temmuz
Tüm bunlara rağmen Aziz Yıldırım'ın tek politikası hala 3 Temmuz üstüne. Sürece karşı olan tepkiyle yürümeyi tercih ediyor. "15 yıllık başkana proje sorulur mu?" demesi de bu yüzden.
Fenerbahçe Kongresi'nde kendisine haksızlık yapıldığı duygusunu yaratarak, son CAS kararıyla birlikte Dünya çapında yaşanan lekelenmeyi yok sayıyor. Bu politikanın başarısı ve getirisi de çok yüksek.
Seçim kazanılacaksa, akıllı bir yol haritası denilebilir. Önümüzdeki iki haftada bu konuları çok tartıştıracaktır Aziz Yıldırım. Aynı şekilde Mehmet Ali Aydınlar da farklı gündemler yaratarak süreç içinde, nelerin yanlış yapıldığını, kulübün nasıl ateşe atıldığını onlarca kez anlatacaktır muhtemelen. Ve her şeyden önemlisi kulübün mali olarak nasıl uçurumun kenarına geldiği gün ışığına çıkacak. Bekleyelim, görelim.