F.Bahçeli bazı gruplar ile yönetim arasında bilet krizi yaşanıyor. Sizin bu konuya bakışınız nasıl? Bugünün sorunu değil bu. Tribünler ile Aziz Yıldırım arasında sorunlar başladığında hep aynı yöntem uygulandı. Bursa deplasmanında da Genç Fenerbahçeliler'e verildi biletler. Şimdi ise Başkan tarafından "seçilmiş" seyirciler seyredebilecek Mersin maçını. "Bu bakışı protesto eden taraftarlara ceza veya yoksa ters bir sonuçta protesto edilmemek için alınan bir önlem mi?" olarak da yorumlayanlar yanlış yapmaz. Kulübün, "Bu adamlar şunları yaptılar, bu kadar ceza aldık" açıklaması matematik olarak doğrudur. Ama aynı adamlar G.Saray maçında sahaya girdiler, kulüp beş maç ceza aldı, hiçbir açıklama yapmadın, önlem almadın. Bundan önce de çok para cezası veya saha kapatma kararı ile karşılaşıldı, ama bilet vermeme gibi bir tercihte de bulunmadın. Sivas maçı sonrasında, Migros tribününde, "İstifa" diye bağıranlara yapılan saldırılar olduğu iddia edildi. "Birleşelim" diye pankartlar açılıyor, demeçler veriliyor. Peki kim taraftarı bölüyor. F.Bahçeli olanlar veya Yıldırım'ın istediği gibi takım tutanlar olarak mı ayrılıyor, bölünüyor taraftar. Bu iyiye gidiş değil. Tribüne gelenin nasıl takımı alkışlaması bekleniyorsa, memnuniyetsizliğini de belirtmesi ve bunun sindirilmesi gerekir. O andaki duygu yoğunluğunda nasıl tepkiler verildiğini, Fener'i yönetenler devre arasında soyunma odasına girdiklerinde söyledikleriyle de anlayabilirler.
Takım kritik bir süreçten ve önemli maçlar oynayacakken bu tartışma bu gerilim takımları nasıl etkiler?
Tribünler homurdanmaya başlamışsa, sahadakilerin işi iki kat daha zordur. Oyuncu korkar ve yapabileceklerini de yapamaz. Halbuki sahada iyi oynamaya çalışan bir takım oluştu. Aziz Yıldırım'a karşı olan tepkilerin, takım üstünden yapılması, F.Bahçeliler için intihar gibi.
BU ŞOVUN SAHİPLERİ SAYGIYI HAK EDİYOR
Tolunay Kafkas, "Fener bizim düşmanımız değil" dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Spor adamları nasıl konuşacaklarını biliyorlar. Onların tribünlere oynama, oy peşine düşme gibi bir dertleri yok. Keşke Şenol Güneş de ayrıldıktan sonra Burak için yaptığı açıklamaları, G.Saray maçı öncesinde söyleseydi. Son 10 yılda, özellikle Kulüpler Birliği'nde ve naklen yayın gelirlerinin paylaşımında Trabzonspor'un hakkını koruyan Fenerbahçe oldu. İki kulüp defalarca şampiyonluk yarışı yaptı. En azından sahadakiler, bu şovun sahipleri saygıyı hak ediyorlar.
BAŞKANIN TRABZON'A GİTMESİ TAKIM İÇİN ÖNEMLİ
Aziz Yıldırım'ın Trabzon maçına gideceği konuşuluyor. Yıldırım Trabzon'a gitmeli mi?
Yıldırım'ın bu konuda kararlı olduğunu duydum. Eskiden sorgulanmayan bir desteğin sahibiydi, şimdi ise bu yok. Tek çıkış yolu takımın kazanması. Eğer adı fedakarlıksa Trabzon'a gidecektir. Yıldırım'ın Trabzon'a gitmesi tepkileri de beraberinde getirir. Özellikle 1461 maçında yaşananlardan sonra, başkanın takımla birlikte olduğunu göstermesi önemli bir motivasyondur.
SORUN YENİLEN BASİT GOLLERDE
Fenerbahçe Mersin maçında 4-4-2 mi oynamalı?
Aykut Kocaman Sivas maçının 30. dakikasından sonra bu sisteme döndü zaten. İngilizler "Diamond" derler. Bir ofansif orta saha ileri ikiliye yakın, bir defansif tandeme yakın oynar. İki kanat ise göbeğe yaklaşır. Ama şunu iyi bilmek lazım. Fenerbahçe'nin iç sahada puan kaybettiği iki maçta girdiği pozisyon sayısı 40'a yakın. Yani tek-çift forvetin değiştireceği bir şey yok. Sorun yenilen basit gollerde.
DROGBA ÇÖZÜMDEN ÇOK SORUN YARATIR
Galatasaray Drogba'ya kavuştu. Bu futbolcunun transferi Galatasaray'a nasıl bir güç katacak. Ligdeki dengeler iyice değişir mi?
Afrika Şampiyonası'ndaki Drogba'nın sorun çözmekten çok, sorun yaratacağını sanıyorum!. Stoperlerin kucağından kurtulamayan, ceza alanı içinde veya yakınında fırsat bekleyen bir oyuncuydu. Fatih Hoca'nın da elinde sihirli değnek yok. Bir anda Drogba'yı yüzde yüz hale getiremez. Drogba'nın dengeleri değiştirmesi için çok beklememiz gerekebilir.
KOMŞU KOMŞUNUN KÜLÜNE MUHTAÇTIR
Beşiktaş'ın maçlarını Kadıköy'de oynaması bir sıkıntı yaratır mı?
100 yıllık kulüplerin artık bu tip sorunları aşması gerekir. "Komşu komşunun külüne muhtaçtır" derler. Böyle bir ortamda camialar birbirlerine elini uzatmayacaksa, ne zaman yapacaklar. Bu noktada tek problem zeminde yaşanabilir. Bu da uzman raporlarıyla çözülür. F.Bahçeliler'in kafalarında tek soru işareti, stat çevresindeki taraftar dernekleri ile stattaki mağazaların durumu. Kadıköy'e gelecek olan Beşiktaş taraftarlarıyla problem yaşanabileceği endişesi var. Artık birlikte yaşamaya başlamalıyız. Bu bir medeniyet sınavı olur.