Beşiktaş'ta işler bir türlü rayına oturmuyor. Takımın havası tamamen başka bir yöne kaydı. Zihinler sahada değil. Takımın genel motivasyonunun ciddi şekilde bozulduğunu ve bunun sahaya yansımalarını çok net görüyoruz. Bazı oyuncularda büyük düşüşler var. Ama Joao Mario gibi bazı oyuncular da geldiği günden beri hiçbir şey oynamıyor. İlk yarıda yenilen goller büyük savunma hataları içeriyor. Rakip ceza sahasına üç kere giriyor, ikisinde gol yiyorsunuz. Kanat beklerinin büyük hataları var. Ama içerdeki stoperleri de anlamak mümkün değil. Dönen hiçbir topta yerlerinde değiller. Gerçi kim yerinde ve pozisyonunda iyi oynadı veya biraz takımına katkı sağladı noktasına baktığımızda oklar her maçta olduğu gibi Rafa Silva'yı gösteriyor. O biraz kıpırdadığında Beşiktaş pozisyon bulabiliyor. İkinci yarıda Salih ve Ndour'un oyuna girmesiyle Beşiktaş biraz kıpırdadı. Yakalanan pozisyonlarla birlikte Immobile ile kaçırılan bir de penaltı var. Bu gol olsa Beşiktaş belki biraz daha özgüvenini tazeleyebilirdi. Takım maç esnasında genel bütünlüğünü yakalayamıyor. Hatlar, oyunu bir türlü birlikte oynayamıyor. Maçı kazanmak veya kaybetmek ayrı bir şey, bunun yanında bu kadar kendi gerçekliğinden kopmuş olmak daha farklı bir durum. Beşiktaş, bu görüntüsüyle içindeki havasının çoğu alınmış, pörsümüş bir balona dönmüş vaziyette. Sezon başındaki gerçek havasının ve görüntüsünün çok uzağında. Krizler ve kayıplar büyük takımlarda uzun sürmemeli ve Beşiktaş bir önce toparlanmalı…