Beşiktaş gibi bir takımı, sistem-taktik gibi şeyleri bir kenara bırakıp her antrenmanda çift kale oynatsanız bile büyük aşama kaydeder. Yeter ki oyuncular kendi doğru pozisyonlarında oynatılıp, kendi karakterlerinde özgür bırakılsın. Zaten genlerinde olan oynama alışkanlığı bir süre sonra yerini bulacaktır. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Takımı farklı yönde zorlayıp sürekli geriye doğru oynatmanın da bir anlamı yok. Hiçbir zaman yerine oturmaz, acı bir tecrübe olarak yaşanan sürece baktığımızda oturmadığını da görüyoruz. Serdar hoca, Musrati, Fernandes ve Muçi'yi orta alanda doğru pozisyonlandırıp onlara oyun özgürlüğü verildiğinde Beşiktaş çok kısa sürede kendi kimliğine büründü. Ön tarafta Rashica ve Ghezzal zaten yetenekli oyuncular, oyunu belli bir noktaya taşıyabiliyorlar. Muleka'nın da bunlara katılımıyla oyun doğal olarak belli bir yere geldi. Bu kadar uzun süren bir kriz döneminden sonra birden muhteşem bir dönüşüm beklemek mümkün görünmese de aslına rücu eden bir kimlikle sahada mücadele eden Beşiktaş camiasını mutlu etti. Elbette oyun gelişimi, üzerine koyarak devam edecek. Bir zamana da ihtiyaç duyacak. Ama en önemlisi oyuncular hem bu oyun sisteminden hem de oynanan oyundan kendileri mutlu olacak. Dün Ankaragücü karşısında ilk adımı attılar ve keyif aldılar. Hem oynayanlar hem de izleyenler mutlu oldu. Olanı ortaya çıkartmak bu sonucu getirdi, devamı gelecektir.