Maç öncesi puan cetveline baktığımızda bu maç zaten büyük heyecan vadediyordu. Ortaya konulan oyun da beklentileri haksız çıkarmadı. İki takım da son 5 haftada 15 puan toplamış. Dikine oynamayı seven, rakip kaleye çabuk giden takımlar. Çok fazla orta sahada vakit kaybetmeyi sevmiyorlar. Bu oyun düşüncesi iki takımı da temponun içerisinde tuttu.
Adana Demirspor oyunun boyunu uzatmayı seven bir takım. Çabuk oynama düşüncesinin yanında rakip savunma arkasına inmeyi de zorlayan bir takım. Maç boyunca Akintola, Onyekuru, Yusuf, Ndiaye ve Belhanda'yla bunu denediler. Bölüm bölüm istediklerini yaptılar fakat Beşiktaş, karşısında bu tür oynayan rakipleri seven bir takım. Çok adamla hücum yapıp orta sahayı boşalttığınızda Beşiktaş bunun cezasını kesiyor. Çünkü Aboubakar, Cenk ve Redmond'la ceza alanı içerinde etkili olmasının yanında aynı şekilde orta alanı da çabuk geçen bir takım. Adana Demirspor'un kendisine yapmak istediğini, aynı silahla geriye çevirdi, silahının geri tepmesine sebebiyet verdi. Bu maç bize bir kez daha gösterdi ki Beşiktaş'ın çok fazla gol pozisyonuna girmesine ihtiyacı yok. Sahadaki kaliteli ayakları, buldukları pozisyonların kıymetini biliyorlar. Neredeyse her pozisyondan bazen de olmayan pozisyondan gol çıkarabiliyorlar. Bunun arkasında yetenek kadar inanç, oyun coşkusu ve kendine olan güven var. Oyuncular kendi seviyelerinin sınırını çok iyi biliyorlar. Birçok maçta test ettiler, üstüne koyarak devam ediyorlar. Bu yüzden de çok zor görünen Adana Demirspor deplasmanından güle oynaya dönüyorlar.