Fenerbahçe maçından sonra doğal olarak Şenol hocanın tabelaya yazacağı ilk üç isim; Cenk, Aboubakar ve Redmond… Ghezzal'ı da bunlara ilave etmese eksik kalır diye düşündü ve Giresun maçına böyle başladı. Orta alanda Giresun'a göre bir eksik savunması düşük orta saha oyuncusu ile başlama tercihi ilk bölümde sıkıntı yaratsa da sonucu değiştirmedi.
Cenk Tosun'un erken sakatlanıp çıkması, hoş bir durum olmasa da Redmond ve Aboubakar, Fenerbahçe maçında bıraktıkları yerden devam ettiler.
Aboubakar, her yönüyle komple bir santrfor. Hangi tip oyunu oynamak isterseniz isteyin, Aboubakar'la bu işi en üst seviyede yaparsınız. Kontrada da var, bireysel olarak beceriyle adam eksilterek hücum tarafında da var, ceza sahasına indirdiğiniz her topta vuruş özelliği ile de var. O yüzden Beşiktaş'ın hücum oyununu çok rahatlatıyor. Hem kendisi oynuyor hem de çevresindekileri işler hale getiriyor.
Aboubakar ile beraber Beşiktaş'ta Redmond rüzgârı var. Siyah-beyazlı taraftarlar uzun süre Ghezzal'ın eksikliğini konuştu, Ghezzal'ın geri dönüşünü bekledi. Oyuncu geriye döndü ama kutusunu açtığımızda içinden Redmond çıktı. Aboubakar'la beraber son haftaların sahada fırtına estiren ikinci ismini konuşuyoruz. Takıma muazzam bir dinamizm getirdi. Özellikle Beşiktaş'ın çabuk ataklarında alan bulduğunda harika işler yapıyor. Hem gol atıyor hem de gol yaptırıyor. Kendini Beşiktaş'ın en değerli oyuncularından biri haline getirdi.
Son iki haftadır golcüleri konuşuyoruz ama Salih'e de ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Çok başarılı oynuyor. Hadziahmetovic'in gelmesinden sonra rahatladı, oyun lideri olarak takımı yönetiyor.