Skordan bağımsız baktığımızda izleyenler için heyecan yüklü bir maç oldu. Mücadele ve tempo çok güzel olsa da sonuç iki tarafı da mutlu etmedi. Bu tür maçlar denge maçları... Öncelikli olarak skor dezavantajına düşmeden oynamak lazım. Beşiktaş uzun bir süre bu düşünceyi hayata geçirdi ve skor olarak oyunu istediği noktada da tuttu. İlk yarının sonlarına doğru Alex ile bulduğu gol oyun dengesini de Beşiktaş'ın lehine çevirdi. Hem skor avantajı hem de rakibin alacağı daha çok risklerle aslında oyun Beşiktaş'ın istediği şekle de büründü.
Doğal olarak ikinci yarıda daha baskılı bir Adana Demirspor oyunu izledik. Dakikalar ilerledikçe baskıyı daha da artırdılar. Beşiktaş'a oranla daha fazla denediler. Yani çok iştahlı, gol bulmak isteyen taraf bu bölümde Adana Demirspor oldu. Oyun içerisinde Balotelli ve Gökhan İnler'in liderliğinde dönem dönem de Kaan'ın katılımı ile Adana Demirspor, Beşiktaş yarı sahasında çok daha fazla kaldı. Bu kadar baskı ve denemenin sonucunda da en azından kendilerini teselli edebilecek golü buldular. Bu bölümlerde rakibi bu kadar üstüne gelirken Beşiktaş'ın gerideki boş alanları kullanmasını beklerdik ama etkisiz Batshuayi ve Larin ile yorgun Atiba'nın oyuna müdahil olamamaları bütün beklentiyi Ghezzal'ın ayağına bıraktı. Son dakikalarda onunla denenen kontrataklar da rakip kalede beklenen heyecanı yaratmadı.
İki takım da kendi açısından üzgün. Beşiktaş uzun süre önde götürdüğü maçı 1 puanla bitirdiği için... Adana Demirspor ise beraberlik golünden sonra bulduğu ikinci golün iptal edilmesiyle yaşadığı hayal kırıklığı ile soyunma odasına gitti.