Geçen sezonu şampiyonlukla kapatmış üstüne bunu bir de Türkiye Kupası ile taçlandırmış bir takımın bu görüntüsünü kabul etmiyorum. Şampiyon bir kadronun oynadığı son 6 lig maçının 5'ini kaybetmiş olmasının mazeretlerini de kabul etmiyorum. Oyun içerisindeki kabullenişi, sıradanlığı ve boş vermişliği de kabul etmiyorum. Yeni gelen transferlerin verimsizliğini, katkısızlığını ve etkisizliğini de kabul etmiyorum. Geçen sezon büyük bir liderlik gösterip takımın başarısında başrol oynayan Sergen Yalçın'ın bu kadar uzun süren başarısızlık sürecinde takımına etki edememesini de kabul etmiyorum. Oyuncuların geçen sene aldıkları büyük başarıları sanki başkaları yapmış. Bu işin hiç içerisinde olmamışlar gibi sahada başıboş dolaşmalarını da kabul etmiyorum. Yönetimin bu sürecin içerisinde daha önceden müdahil olması gereken konularda dışarıda kalıp etkisiz durmasını da kabul etmiyorum. Bunlar bir kenara maçın hakeminin penaltı ve kırmızı kart gibi iki tane çok önemli kararı görmemesini ve VAR üzerinden bu kadar önemli kararların alınıp maçın sonucunun da etkilenmesini kabul etmiyorum. Beşiktaş gibi ligin en değerli kadrolarına sahip bir takımın nasıl bu kadar derin bir krizi yaşadığını ve içinden çıkamadığını anlamakta zorlanıyorum, kabullenemiyorum ve kabul de etmiyorum. Bu kadro ligin yanında Şampiyonlar Ligi'nde de başarılı olması için takviye edildi. Şampiyonlar Ligi'ni bir kenara bıraktık, ligde bu kadar büyük hayal kırıklıkları ve hüsranları yaşatmasını da kabul edemiyorum. Bu sözler benim değil milyonlarca Beşiktaş taraftarınındır...