Bile bile lades olmak' bu maçtan sonra kullanılabilecek en yerine oturan cümle olur. Alanyaspor'un oyunu ve ezberi hep bellidir. Tempolu, dinamik bir takım ve en büyük özelliği de çok etkili kontratağa çıkabilen bir ekip. Burada başta Efecan sonrasında Davidson, Emre ve Babacar'ın bunu çok iyi yaptığını da cümle âlem biliyor. Beşiktaşlı oyuncular da biliyor, teknik heyette biliyor ama bilmek bu maçta yine bir şey ifade etmedi. Aynı oyuncuların organizasyonlarıyla yenilen 2 gol bilmenin değil, icraatin önemli olduğunu gösterdi.
11'e baktığımızda maçın hakimi Beşiktaş. Hem ilk yarı, hem ikinci yarı da rakibinin kendi ceza alanına hapseden yine Beşiktaş ama kazanan Alanyaspor. Demek ki bu işin matematiğinde Beşiktaş adına büyük bir problem var. Topa sahip olmak ayrı bir şey, oyuncu coşkusuyla beraber tempo yapmak başka bir şey. Çünkü tempo dediğimiz şey beraberinde çabuk oyunu da getirir. Çabuk oyunda rakibin zafiyetlerini ortaya çıkarır ve buradan da faydalanırsınız. Beşiktaş, haftalardır topa sahip olan ama yüksek temponun ve oyun coşkusunun çok gerisinde. Bunun birçok sebebi var ama en önemli sebebi, sahadaki oyuncuların kendi performanslarının çok gerisinde olması. Beşiktaş, geçen sezonki Ghezzal'ı, Atiba'yı ve doğal olarak santrfor oyuncusunu arıyor. Bunlara ilaveten bu sene takıma katılan Pjanic, Alex gibi oyuncuların katkısını da bekliyor ama bu beklentilerin karşılıksız çıkması bugün Beşiktaş'ı artık ligden kopmuş bir hale getirdi.