Filmlerde her şey esas oğlan üzerinden yürür... Jön önemlidir. Afişteki en güzel yeri o alır... Gişede hasılatı da onun ismi ve performansı getirir. Futbolda ise esas oğlan ve jön santrfordur. Yani golcülerdir... Beşiktaş, Gaziantep maçının ilk 11 başlangıcında santrfor tercihlerini kulübeden yana kullandı. Ve elbette Beşiktaş'ın oturmuş bir takım olması, ligin ilk maçındaki etkili performans bu tercihlerde etken olabilir. Larin'in yaz dönemini milli maçlarda geçirmesi 'yorgunluk' düşüncesini de beraberinde getirmiş olabilir ama ne olursa olsun bu karakterdeki oyuncuların eksikliği, özellikle de deplasmanlarda çok daha ön plana çıkıyor.
Maçın tamamına yakın bölümünde Beşiktaş'ın çok açık ve net gol pozisyonlarını yaratamamasının nedenini buralarda arayabiliriz.
Gaziantepspor etkili bir kontratak takımı. Oyun alışkanlıkları bu şekilde. Bu maçta da bunu uygulamaya çalıştılar ama Beşiktaş uzatma dakikalarına kadar rakibine hiç pozisyon vermedi. Fakat karşılığında kendi yapmak istediklerini de gerçekleştiremedi. Maç mücadelesi yüksek ama aradığımız pozisyon reknkliliği açısından kısır geçti. Tabii kulübeden gelen Teixeira ve Batshuayi'nin isimleri herkesi heyecanlandırır.
Bundan sonra heyecanlandıracaktır da...
Çok yetenekli oyuncular. Takımda sürekliliği yakaladıklarında oyun çok daha farklı ve etkili hale gelecek.
Bundan hiç şüphemiz yok.
Bu maç bir kez daha her takım için santrforun ne kadar önemli olduğunu ortaya koyması açısından önemliydi.
Ama çok daha önemli olan şey insan sağlığı.
Hepsi bir yana yaşam bir yana.
N'Sakala'nın maç içinde yaşadıkları doğal olarak karşılaşmanın önüne geçti.
Sağlıklı olması 3 puandan daha önemli.
Puan kayıplarının telafisi var ama yaşamın yok.