Oyundan ve skordan çok mutlu muyuz? Dolu dolu 'evet' diyemiyoruz... Mutsuz muyuz? Mutsuz da değiliz. Galatasaray, maçın genelinde düşündüğü oyun planında kalarak hem oyunu belli bir noktada tuttu hem de skor olarak istediğinin bir bölümünü cebine koydu. Kendi yaptığı organizasyonlar kadar, savunma bölgesindeki pozisyonları da doğru bir şekilde almaya çalıştı. Marcao'nun yerine görev yapan Alpaslan, yeni olmasına rağmen Marcao'yu çok aratmadı. Deplasmanda rakibe verilebilecek pozisyonlar var. Bunları da makul görüyorum. Muslera'nın ne kadar önemli bir yetenek olduğunu bir kez daha gördük. Maçı da G.Saray'ı da bir noktada tuttu. İki kanat oyuncusu Emre ve Kerem de bu orta saha bütünlüğü içinde uyumlu görev yaptılar. Fatih Hoca'nın amacı topa sahip olan, ayağı iyi ve dar alanı kullanabilen oyuncularla bu bölgeyi oluşturmaktı. Sonuçlarını da genel olarak aldı. Bu düzen kendi içinde elbette zaman alacak ama Berkan ve Kerem'in gelişimlerini keyifle izliyoruz. Bunlarla uyum içinde olması için seçilen tercih Mostafa Mohamed doğru isimdi. Fatih Hoca'nın kafasında deplasmanda fizik gücü yüksek, daha atletik ve topu daha çok kontrol eden bir oyuncu ile oynama düşüncesi vardı. Bu düşüncesinin sonuçlarını da belli miktarda gördü. Belki gol olarak skora yansımadı ama oyun içindeki diğer görevleri için başarılı olduğunu söyleyebiliriz. İşin bütününe baktığımızda 'G.Saray, İstanbul'da bu rakibi geçer' düşüncesine hepimiz sahip olmuşuzdur.