"İyi oyun mu yoksa skor mu?" sorusunda tercihim her zaman skor olur... Özellikle şampiyonluk yarışında boyun kısaldığı dönemlerde iş matematiğe döner. Burada da hedef olan 3 puandır... Beşiktaş, Erzurum deplasmanında oyun olarak belki rakip sahada çok kalmadı ama maçı kazanabilecek üç puanı cebine koydu. Burada da farkı yaratanın yine bireysel kaliteler olduğunu gördük. Beşiktaş'ın ilk golünde "Made in Canada" iş birliği ile Atiba'nın asistinde Larin harika bir vuruşla açılışı yaptı. İkinci golde Oğuzhan'ın şutu, üçüncü golde de Ghezzal'in mükemmel ustalığını gördük. Dünün en önemli notlarından birisi, Beşiktaş'ın deplasmanda oynayan bir takım olarak öne geçecek gollerin hepsini atan ekip olmasıydı. Erzurumspor umduğumun çok üzerinde bir performans ortaya koydu. Oyunda Beşiktaş kadar topa sahip oldular. Goller buldular... Buldukları gollerden daha fazla da pozisyonlar yakaladılar. Son vuruşlarda becerili olabilseler maça ortak olacak kadar pozisyonları var. Ama dediğimiz gibi Beşiktaş, ustaları çok olan bir takım. Oyunu domine etmek, pozisyon üretmek istediğinde bunu yapabilen bir takım. Biraz sıktığında dengeleri her zaman değiştirebiliyor. Gökhan Töre'nin golü de buna güzel bir örnek oldu.
Bu maçın içerisinde Beşiktaş adına nazar boncuğu, kaleci Ersin'in ikinci goldeki hatası olabilir. Ama bunların hepsi futbolun içerisinde ve her seviyede var.
Kazanılan bir maçın içinde yaşanan bu durumu, küçük bir hatanın ötesine götürmediler.
Deplasmanda 4 gol atan, cebine 3 puanı koyan, liderliğini devam ettiren ve rakipleri ile puan farkını açan bir takım olarak Beşiktaş, Erzurum'dan güle oynaya döndü. Artık bundan sonrası için rakiplerine mesajı da çok daha net bir şekilde verdi.