Fenerbahçe teknik direktörünü değiştirse de oyununa bir çözüm üretemiyor. Sezon başından beri devam eden oyun istikrarsızlığının bir tekrarını Malatya'da izledik. Fenerbahçe kalesinde, geri dörtlüsünde ve orta alan oyuncularında bir ölçüde çözümler üretse de işin forvet bölümünde sezon başından beri çok zorlanıyor. Burayı oturtamadığı için de oyunu bir türlü istediği noktaya getiremiyor. Parça parça oynayan bir Fenerbahçe var. Bütüne baktığımızda ise ne savunmayı yüzde 100 yapabiliyor ne de çok etkili bir hücum takımı olabiliyor. Ligin mesafesi kısaldıkça da artan baskıyla beraber bu daha da hissedilir bir hale geldi.
Aslında Malatya gibi bir takıma karşı deplasmanda öne geçmek oldukça büyük bir avantaj. Ama bu tür final maçlarını ne olursa olsun elinizde tutacaksınız. Hele Fenerbahçe'nin yediği goldeki gibi korner atarken kendi kalende golü görmek tam bir amatör işi. 'Ava giderken avlanmak' cümlesi buraya tam oturuyor ve kabul edilebilir bir şey de değil. Hele bu seviyelerde ligin bu noktasında yapılacak hatalar değil. Ama sürekli zig-zag yaşayan bir takım olarak Fenerbahçe'nin bu golü yemesi de tesadüf değil.
Sonrası doğal olarak daha baskılı bir Fenerbahçe oyunu ortaya çıkardı. Burada kadroyla ilgili aynı tekrarları bir kez daha izledik. Değişen forvet oyuncuları ve değişen orta saha oyuncuları ancak değişmeyen aynı akıbet. Büyük beklenti yaratan isimler ama sahada bekleneni veremeyen hayal kırıklığı performanslar. Bunlar Fenerbahçe'nin bu sezonki klasik klişeleri oldu. İrfan, Pelkas, Ozan, Valencia, Thiam, Ferdi, Sinan, Sosa gibi skoru değiştirebilecek oyuncular kadroda ama performansları sahada değil. Yalnızca kariyerlerinin sessiz yansıması hissediliyor. Sahadaki icraat beklentileri bir dahaki maçlara...