Türkiye'den kaçan darbeci alçak FETÖ'cüler sürüler halinde Avrupa ülkelerinden sığınma talep ediyor. Almanya, Yunanistan, Belçika, Danimarka, Hollanda, İsviçre ve İsveç gibi ülkelere 15 Temmuz 2016'dan bu yana binlerce FETÖ'cü iltica etti.
En son önceki gün Norveç de kendisine sığınan NATO'da görevli dört FETÖ'cü subay ile bir askeri ataşenin sığınma başvurularını kabul etti. Yunanistan derseniz 8 darbeciye ek 2 darbeciye daha sığınma verdi.
Geçen hafta da Alman İstihbarat Servisi BND'nin başı Bruno Kahl, "Darbenin arkasında Gülen'in olduğuna dair kanıt yok" dedi. Bununla da kalmadı FETÖ'yü 'sivil' ve 'seküler' bir grup olarak gördüklerini söyledi. Zekeriya Öz'ü, Celal Kara'yı saklayan, Türkiye'nin istediği 4 bin 500 teröristi iade etmeyen Almanya, bu itirafları ile "darbenin arkasında" durmuştur.
Mısır darbesinin ardından darbeci Sisi'yi, kırmızı halılar sererek misafir eden Almanya, inanın 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı sümüklü FETÖ'cülere de el pençe divan karşılama yapacaktı. Nihayetinde FETÖ'cüler de gittikleri her ülkede Can Dündar'ın AB ülkelerinde yaptığı gibi 'efendilerinin' karşısında süklüm püklüm durmayı iyi beceren bir güruh.
***
Almanya, PKK'yı 'terör örgütü' sayıp faaliyetlerini sözde yasaklamasına rağmen, PKK geçen yıl Almanya'da Türk iş yerleri, dernekleri ve camilerini hedef alan 42 saldırı düzenledi. Ve bu saldırılarda 19 Türk vatandaşı yaralandı. Bu terör eylemlerinde, 26 bina ve araçta da hasar meydana geldi. Türk bakanların ülkeye girmesini yasaklayan Almanya'nın polisleri ise PKK'lı teröristleri bu saldırıları sırasında sadece seyretti. Çünkü bu saldırılarla ilgili bugüne kadar açılan 38 soruşturmanın neredeyse tamamı sonuçsuz kaldı. Gözaltına alınan PKK'lılar da serbest bırakıldı.
Gurbetçilerimizin "Acı vatan" dediği Almanya, Türkiye düşmanlığını maalesef resmi politika haline getirdi. Frankfurt'ta binlerce PKK'lıya "Hayır" mitingi yaptırtan Almanya, ülkesindeki 3,5 milyon Türk vatandaşını hesaba katmamasının acısını ileride çok kötü yaşayabilir.
***
Son iki günde medyaya yansıyan bazı haberleri sıralayayım size:
- Almanya'nın, NATO müttefiki olmasına rağmen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'ye silah ihracatını tam 11 kez onaylamayı reddettiği ortaya çıktı. Gerekçe olarak da "silahların halka karşı kullanılmasından endişe edilmesi" gösterildi.
-ABD ve İngiltere ülkelerine uçacak olan ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 8 ülke vatandaşlarının uçak kabinine cep telefonu hariç başka elektronik cihaz sokamayacağı yasağını getirdi. Burada, "El Kaide" ve "DAİŞ" bahanesi ile Türkiye'yi de Irak ve Suriye gibi gösterme çabası açıkça sırıtıyor.
Ve diğer bir haber;
-Her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik düşmanlık dolu açıklamalar yapan Belçikalı PKK dostu devlet bakanı Zühal Demir'e sahip çıkan Belçika Başbakanı Michel, Türk medyasına çattı.
***
En son haberimiz ise Middle East Eye'ın editörü ve Guardian gazetesinin eski dış politika başyazarı David Hearst'ten. Hearst, Avrupa'da yaklaşık 9 milyon Müslüman'ın yaşadığını belirterek, "Çözüm üretilmezse korkarım ırkçılık Avrupa'yı kaosa sürükleyecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün Anadolu Yayıncılar Derneği buluşmasında "Buradan bir kez daha Avrupalılara sesleniyorum: Türkiye itilecek, kakılacak, bakanları kovulacak bir ülke değildir. Böyle devam ederseniz, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Batılı sokağa adım atamaz" dedi.
Avrupa, içine düştüğü ırkçılığın ve yeni faşizmin kendisine getirisini maalesef hesap edemiyor. Aklın yolu bir, bu gidişatın AB'yi kaosa sürükleyeceği kesin. Allah akıl fikir, izan versin…