2013 yılını Gezi kalkışmasını ve FETÖ'nün 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimini atlattık.

Daha fenası gelmez herhalde diyorduk ki 2016 yılında 100 yıl unutamayacağımız dramlar yaşadık.

FETÖ'nün kanlı darbe girişimi, PKK'nın şehirlerde başlattığı çukur terörü, DEAŞ'lı ve PKK'lı canlı bombaların terörü, şehitler, gaziler, Halep ve ekonomik saldırılar…

Her şeye rağmen devlet ve millet belki de ilk kez böylesine destansı ve el ele bir mücadele verdi. Tarihte ilk kez bir darbe girişimini, inisiyatifi ele geçiren millet, korkusuzca, çıplak elleriyle önledi.

***

Emperyalizmin Türkiye'deki ajanı olarak devlette ve özel sektörde sızmadık yer bırakmayan FETÖ'cüler şimdi adalet önünde millete hesap veriyor. FETÖ'yü bu sistem büyüttü. Adına parlamenter dediğimiz ama her 10 yılda bir askeri vesayeti darbeye zorlayan sistem.

FETÖ'cüler orduya sızınca onlara darbe yapma cesareti veren sistem. Bugün, bürokrasideki hantallığı azaltıp sistemi hızlandıracak, devlete sızmayı engelleyecek, hızlı karar almayı kolaylaştıracak Cumhurbaşkanlığı sistemi için anayasa değişikliğini konuşuyoruz.

Rejimle ilgisi yok tamamen sistem değişimi. Ancak buna rağmen CHP "Devleti bölecekler" diye saçma sapan bir argümanla karşı çıkıyor. Diğer karşı çıkanlar da HDP'liler ve FETÖ'cüler.

Ülkenin 'bölünmesinin' önüne geçecek ekibe bakın!

***

MHP lideri Bahçeli'ye yükleniyorlar, "Düne kadar böyle demiyordun ama" diyerek. Evet, Bahçeli, 15 Temmuz'a kadar karşı çıkıyordu sistem değişimine. Ancak 15 Temmuz'da sistem değişimi yapılmadığı takdirde dış güçlerin FETÖ eliyle ülkeyi nasıl parçalanmaya götürebileceğini gördü. Ve bunu gördüğü anda da yeni anayasa değişikliği için düğmeye bastı.

Güçlü bir devlet için milletin bizzat sistemi kuran güç olması gerekir. Yıllardır tepeden inme şekilde millete gömlek dikenler, bu gömleğin bu bünyeye dar geldiğini artık görmeli. Devlet ve milletin arasında uçurum olduğunda silahlı gücü ele geçiren darbe yapmaya koşar.

***

CHP de HDP gibi marjinalleşme yolunda. Tehlikeli bir yol bu. CHP, bütün komisyonları tıkıyor, kanun değişikliklerini engelliyor. Halbuki CHP çalışırsa bugünkü sistemde çok zor ama Cumhurbaşkanlığı sisteminde iktidara bile gelebilir.

HDP ve FETÖ'yü millet, kendi vicdanında mahkûm etti, onları dışladı. Ancak CHP'nin bir sistem yenilenmesine "ölümüne" karşı çıkması mantıklı değil.

Velev ki CHP iktidarda olsun. O zaman da muhalefetteki partiler bugünkü gibi yine sistemi tıkayıp CHP hükümetine de iş yaptırmayabilir. Muhalefet, milletten iktidar olma yetkisi almadığı halde her türlü icraatı engelleyip en önemli konularda sistemi tıkayabiliyor.

Ya da birileri, işine gelmezse CHP iktidarına karşı da darbe yapabilir. O yüzden MHP'nin de gördüğü gerçeği CHP'nin de görmesi gerekli. Maalesef, parlamenter sistem iflas etmiş durumda.

***

Bu millet neden seçiyor iktidarı? Ülkeyi yönetmesi için. Ama bu sistemde ülkeyi, halkın yönetme yetkisi vermediği ya atanmış askeri bürokrasi ya da muhalefet yönlendiriyor.

Mesele "tek adamlık" değil, mesele muhalefetin sistemi tıkayamayacak olması. Bütün itirazları bundan.

"Erdoğan başkanlığı kendi için istiyor" diyenler de olayı çarpıtıyor. Merak etmeyin en çok Cumhurbaşkanı Erdoğan farkında ölümlü olduğunun. Kendisinin değil Türkiye'nin derdinde.

Gelecekte ülkeyi yönetecek olanların darbelerle, bürokratik hantallıklarla uğraşmasını istemiyor.

Ülkenin yarınlarını düşünerek millet-devlet birlikteliğinde bir sistem kurmak istiyor.

28 Şubat'tan 15 Temmuz'a hepsini parlamenter sistemde yaşadık. Yargısından emniyetine, ordusundan bürokrasisine siyaseti zayıf görenin darbeye yeltendiği bu sistem artık tarihte kalmalı…