İstanbul Beşiktaş'taki hain PKK saldırısında kaybettiğimiz 44 cana yanarken, Halep'te yaşanan soykırım görüntüleri ciğerlerimizi dağladı. Ardından UNİCEF, Halep'te ağır saldırı altındaki bir binada 100'den fazla çocuğun mahsur kaldığını duyurdu.
Sosyal medyada dolaştırılan, kan, revan, işkence ve vahşet görüntülerine karşı çıkıyorum ve kesinlikle izlemiyorum. Ancak önceki akşam Halep'te bir evin banyosunda, annesinin gözleri önünde küçücük bir çocuğa yapılan işkence görüntülerine birkaç saniye bakma gafletinde bulundum.
Aman Allah'ım! Resmen kimyam bozuldu. Hıçkırıklarla ağlamaya başladım.
"Allah'ım sen yardım et Halepli çocuklara. Yardım meleklerini gönder. Allah'ım o mazlumlara bir çıkış kapısı aç" diye dua etmeye başladım.
"Yeter kardeşim Suriyeliler gelmesin" diyenler, Halepli çocuklara yapılan işkenceleri görünce utandılar mı acaba? diye de düşünmeden edemedim
***
Halepli çocuk Ammar, bombardımanlardan duyduğu korkuyu anlatırken "Uçak sabahtan beri bizi vuruyor. Hastane yok. İlaç yok, yemek yok. Çocukların cesetleri kömür oldu. Biz ölüyoruz" diyordu ya, boğazımdaki düğüm yumruğa dönüştü, yutkunamadım.
Dünyanın gözü önünde katlediyorlar çocukları, dünyanın gözü önünde işkence ediliyor çocuklara. Dünyanın bütün acılarını Müslümanların üzerine yüklemişler. Suriye, Irak, Libya, Arakan…
FETÖ'cü ve PKK'lı hainler için ortalığı ayağa kaldıran Batı'nın evrensel değerleri, bu topraklarda işlemiyor. Halepli çocuklar AB için "mağdur" sayılmıyor. Sizin ideolojiniz, evrensel değerleriniz, BM'niz, insanlığınız batsın demeye başladım…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halep'teki insanlık dramına son vermek, ateşkesi sağlayıp insani koridor açılmasını temin etmek için Putin'le üç kez görüştü. Türkiye'de insanlar sokaklara çıktı. Sosyal medyada tepkiler çoğaldı, yardım kampanyaları başlatıldı.
Gece saatlerinde BM nihayet harekete geçti. Tam da Bosna'da olduğu gibi. Bosna öldü BM ortaya çıktı. Halep öldü BM ses verdi. Genel Sekreter Halep'te ateşkesin sağlanması için arabulucu olan Türkiye'ye teşekkür etti.
***
Halep'teki katliama Türkiye'den başka ses çıkaran yok. Avrupa'da birkaç şehirde, orada yaşayan Suriyelilerin küçük çaplı protesto gösterisi dışında kitlesel tek eylem yapılmadı.
İslam ülkelerinde de durum farklı değil. Türkiye'den başka hiçbir İslam ülkesi, Türkiye gibi uluslararası kamuoyunun dikkatini Halep'e çekmeye çalışmadı.
İHH öncülüğünde Türkiye'nin 81 ilinden 500 tırlık "Halep'e yol açın" yardım konvoyu, dün Cilvegözü sınır kapısına doğru hareket etti.
AFAD, 80 bin Halepli sivilin İdlib'de barınması için lojistik destek çalışmalarına başladı. Sivilleri Halep'ten İdlib'e nakledecek otobüsleri bölgeye gönderdi. Türk Kızılayı, Dr. Kerem Kınık Başkanlığı'nda ekipleriyle Halep'ten tahliye edilen sivilleri karşılamak üzere sahada hazırlıklarını tamamladı.
Diyanet ve birçok yardım kuruluşu, hemen Halep için yardım kampanyası başlattı.
İnsanlar, banka hesapları ve mobil telefonlardan bağışlar yaparak en azından Halep'ten sağ çıkacak 100 bin kişi için yardımda bulunmaya başladı.
Vallahi büyük bir milletiz biz…
***
Ancak dün, Esed güçleri ile Şii milislerin, insanları hapsoldukları 6 kilometrelik alandan dışarı çıkarmadığı, onları havadan ve karadan vurarak, ateşkesi ihlal ettiği haberleri geldi.
İdlib de saldırı altında ancak buna rağmen Halepliler katliamdan kaçıp nefes alacakları bir yer arıyor.
Savaş başlayınca kapılarını ve gönlünü muhacirlere açan Türkiye, milyonlarca Suriyelinin hayatını kurtardı. Yüzbinlerce çocuğu işkence görmekten kurtardı. Allah razı olsun devletimizden ve milletimizden.
3 milyon Suriyeliyi misafir eden Türkiye, 80 bin Halepliyi de alsın kurtarsın bu kıyametten.
Yeryüzünde mazlumlara sahip çıkan, onlara kucak açan Türkiye'den başka ülke yok.
Allah, Türkiye'nin de Erdoğan'ın da tırnağına taş değdirmesin…