Bu senenin başlarında BBC bir haber geçti. Haberde Avrupa Polis Örgütü Europol'un açıklaması vardı. Europol, son 2 yıl içerisinde 10 binden fazla mülteci çocuğun Avrupa Birliği ülkelerine geldikten sonra kaybolduğunu rapor haline getirip kamuoyuna sunmuştu.

Europol'ün istihbarat birimi, bu çocukların çeteler tarafından seks işçiliğine, uyuşturucuya ve köleliğe zorlanabileceği uyarısını yapıyordu.

***

Uluslararası sivil toplum kuruluşu olan 'Çocukları Kurtarın' (Save the Children) örgütü ise 2015'te, AB ülkelerine 26 bin mülteci çocuğun ailesiz bir şekilde geldiğini açıkladı.

Yine 2015'te İtalya'ya gelen 5 bin çocuğun iltica kabul merkezlerinde giriş yaptıktan sonra kayıplara karıştığı açıklandı.

Ancak, FETÖ'cülerin, PKK'lıların derdine düşen Avrupa'da ne siyasetçiler ne de medya için bu trajik olay haber değeri taşımadı. Ne olayın üzerine gidildi ne soruşturma açıldı ne de medyada gündem oldu.

***

TBMM AB Uyum Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, İstanbul'da gerçekleştirilen NATO PA 62. Genel Kurulu'nda bu konuyu gündeme getirdi.

Europol'ün "Avrupa'da 10 bin mülteci çocuk kayıp" raporuna rağmen bu dehşet olaya Avrupalı delegelerin sessiz kaldığını hatta görmezlikten geldiğini kaydeden Taşkesenlioğlu, "Rakamın daha fazla olmasından endişe ediyoruz!" dedi.

***

AB Temel Haklar Ajansı da önceki gün, AB üyesi ülkelerde sığınmacılara yönelik şiddet, tehdit, taciz, cinayet ve kundaklama suçlarının arttığını bildirdi. Rapora göre, sığınmacılara yönelik en fazla suç Almanya'da işleniyor.

Demokrasi, insan hakları, basın özgürlüğü gibi konularda mangalda kül bırakmayan, "AB değerleri"ni sadece PKK'ya destek verenler ve FETÖ'cü hainler için kullanan AB'nin, Türkiye'ye bu konularda ders vermeye kalkmak haddine değil.

Önce AB ülkelerinde kaybolan 10 binden fazla çocuğun akıbetini araştırsınlar, gündeme getirsinler, soruşturma açsınlar. Ama yapamazlar. Çünkü kendi suçlarıyla yüzleşecek kadar cesur değiller. Bırakın cesareti resmen ikiyüzlüler! Koruyamadıkları bu çocuklar konusunda İnsan Hakları ve Çocuk Hakları Sözleşmesini çiğnediklerini iyi biliyorlar.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün bu konuya değinerek , "Sadece son 1 yıl içinde Akdeniz'in karanlık suları açlıktan, fakirlikten ve sefaletten kaçarken boğulan 5 bin mazluma mezar oldu. Suriye ve Irak'taki iç savaşın Avrupa'ya göçe zorladığı 10 bin kayıp çocuğun nerede olduğu, kimin elinde olduğu bilinmiyor. Bize her fırsatta insan hakları, demokrasi, özgürlük dersi veren ülkeler, kendilerine sığınan çocuklara dahi sahip çıkmaktan acizler. Onlara kapılarını açmadılar, açmıyorlar" diye konuştu.

***

İnsanlığını kaybetmemiş tüm dünya medyasının ve siyasetçilerinin geçiştirilemeyecek denli bu vahim olayı sürekli gündem yapması gerekiyor.

Dünyaya tepeden bakan, herkese üst perdeden insan hakları fırçası atan Avrupa'ya tekrar soruyoruz, 10 bin çocuk nerede?