BM'nin tarihinde ilk kez bir "İnsani Zirve" yapıldı.
Adı Birleşmiş Milletler olan dünyanın en büyük 'insani' çatı kurumunun, tarihi boyunca 'insanlık' için bir zirve tertiplemeyi bile düşünmemesi enteresan değil mi?
Türkiye'nin girişimi ve öncülüğünde Dünya İnsani Zirvesi 74 sene sonra ilk kez İstanbul'da düzenlendi.
Birleşmiş Milletler, 2. Dünya Savaşı'nın ardından 1945'te kurulmuş dünya barışını, güvenliğini korumak ve olası savaşları engellemek amacıyla kurulan uluslararası bir örgüt ve 200'e yakın üyesi var.
İstanbul'daki Dünya İnsani Zirvesi'ne 126 ülkeden 6 binin üzerinde temsilci katıldı. 60 ülkenin Başbakanı veya devlet başkanı geldi.
Ama insanlık için ilk kez bu denli büyük çapta yapılan Zirve'ye, mazlum halkların 'sorunların kaynağı' olarak gördüğü 5 ülke katılmadı.
***
Bu 5 ülke Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli "Dünya 5'ten büyüktür" diye dikkat çektiği ülkeler.
BM Güvenlik Konseyi'nin Daimi Temsilcisi olan ve mutlak veto yetkisine sahip 5 ülke: ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa. Bu 5 ülke düşük seviyede temsilci göndererek zirveye 'yabancı' kalmayı tercih etti.
Beşi de tenezzül etmedi katılmaya. Bir tek Almanya vardı ama onlar da zaten bu beşli çeteye dâhil değil.
Suriye'de katledilen 450 bin insan için BM bugüne kadar ne yaptı?
Evinden, yurdundan olan 7 milyon Suriyeli mülteci için ne yaptı?
Savaştan, kıtlıktan kaçan, denizlerde boğulan, denizde boğulmayıp da Avrupa ülkelerine ulaşabilince orada polisin gaza boğduğu milyonlarca mülteci için ne yaptı?
Hiç. Kocaman bir hiç!
Haliyle, Dünya İnsani Zirvesi'nin bu 5'linin umurunda olmaması da doğal. Çünkü insanlık adına bir kaygıları yok.
***
İstanbul'da Dünya İnsani Zirve'si yapılırken birçok AB ülkesi de harıl harıl sınırlarına jiletli tel örgü çekmekle meşguldü.
Yunanistan mültecilerin sığındığı bırakın insanı, hayvanın bile yaşayamayacağı Makedonya sınırındaki İdomeni kampını önce basına kapattı sonra polis zoruyla sığınmacıları tekme tokat başka kamplara gönderdi.
Fransa'nın liman kenti Calais'te mültecilerin 'Jungle' olarak adlandırdığı Fransız yetkililerin ise "bataklık" dediği kampı Fransız polisi resmen yakarak sığınmacıları oradan atmaya çalıştı.
Macaristan ve Bulgaristan ise yeni sığınmacı akını 'tehlikesine' karşı sınırlarına yüzlerce kilometrelik yeni jiletli tel örgüler çekiyor.
***
Sadece 3 milyon Suriyeli kardeşimiz var Türkiye'de. Afganistan, Irak, Bangladeş ve Afrika ülkelerinden gelenlerin sayısı da 1 milyona yakın.
BM'nin ve AB'nin mülteci karşıtı bu gayri insani tutumuna karşı Türkiye ise 20 milyar doları bulan harcamayla sığınmacılar için dünyadaki en güvenli liman.
Dünya İnsani Zirvesi'ne katılan tüm temsilciler de Türkiye'nin 'insani yardım' konusunda dünyada tek örnek olduğunun altını çizdiler.
Daha iki gün önce İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mario Giro, "Türkiye'nin mülteci krizini ele alışı çok iyi. Türkiye'nin yaptıkları herkes için iyi bir örnek olmalı" dedi.
***
BM Dünya İnsani Zirvesi'nin kapanışında BM Genel Sekreteri Ban ile ortak basın açıklamasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Dünyanın farklı yerlerinde, bir tarafta lüks, israf ve şatafat hakimken, onun hemen yanı başında milyonlarca insanın sefalet, yoksulluk ve açlık içinde hayata tutunmaya çalıştığını görüyoruz. Bu, adil dünya değildir. Dünya İnsani Zirvesi'nin bu konuda temel bir zihniyet değişiminin miladı olmasını diliyorum."
Yanı başımızda Suriye'de yarım milyon insan katledildi. Esed ve Rusya havadan sivillere ölüm yağdırıyor ve yüz binler de göç yolunda. Ve BM ile AB seyrediyor, sadece Türkiye elini taşın altına koyuyor.
İnsanlık konusunda maalesef daha uzun bir süre Türkiye'nin 'değerli yalnızlığı' sürecek gibi görünüyor…