Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili menfur bir karikatürü Twitter hesabından 'Terörist' ibaresini kullanarak paylaşan Hollandalı faşist siyasetçi Geert Wilders'la ilgili bilmeniz gereken şeyler var. Muhtemelen çok az kişinin vakıf olduğu bu bilgilere ben de yeni eriştim ve sizlerle sıcağı sıcağına paylaşmak istedim.

Çok da matahmış gibi profiline sonradan sabitlediği o hadsiz tweeti attıktan sonra Wilders'ın hesabında kısa bir gezintiye çıktım. Bir ayrıntı dikkatimi çekti. Şeytan ayrıntıda gizlidir deyip, kurcaladım.

Bu ruh hastası, megaloman, çapsız insanlık düşmanı faşistin takip ettiği tek bir Twitter hesabı bulunuyor: @Wilderspoezen.

Psikiyatrlar daha iyi bilir ama 'yek hesap takibi' bence zaten bir 'NPD', yani 'Narcissistic Personality Disorder' (Narsisistik Kişilik Bozukluğu) alameti, fakat olayın absürt bir arka planı var bir de.

Bu hesap; Geert Wilders'ın, beslediği kediler adına Mart 2017'de açtığı bir hesap. (Haberler hep Felemenkçeydi. İngilizce bir kaynakta güç bela bulabildim açıkçası.)

WİLDERS'IN KEDİSİ ELEŞTİRİDEN MÜNEZZEH Mİ?

Bu hesapla ilgili haber değeri olan bir 'kedi sansürü' hikâyesi var. Arz edeyim: İnsanlardan nefret eden sözde Özgürlük Partisi Lideri Wilders, yalnızca kendi beslediği kediler adına hesap açınca Hollanda'nın köklü gazetelerinden AD (Algemeen Dagblad) bunu hemen haber yapmış.

Ee yapar, haber değeri var. Bu, gazetecilik jargonuyla 'insanın köpeği ısırması' çünkü. Wilders'ın partisinin, bizim Adana terminolojisiyle 'hoşşik' şahinlerinden biri de haberin derhal kaldırılmasını istemiş. Gazete de süt dökmüş kedi gibi haberi kaldırınca sosyal medyada haklı eleştirilere muhatap olmuş.

En çarpıcı eleştiri de şu: 'Sadece Wilders'ın kendisi değil, kedileri de mi eleştiriden münezzeh(!)'... Haberin linki de koyalım, dursun burada: https://nltimes.nl/2017/03/27/twitter-account-wilders-cats-causes-media-commotion

ANNE TARAFI ENDONEZYALI MÜSLÜMAN

İslam'a 'faşist' diyen ve Kur'an-ı Kerim'le Hitler'in Kavgam adlı kitabını mukayese edebilme cüretini gösteren bu provokatörün aile köklerine de baktım, elim değmişken. Babası bir Katolik, annesi ise -Hollanda sömürgesi olduğu dönemde- Endonezya'da doğmuş.

Ve daha ilginci o da Felemenk ve Endonezyalı karışımı bir köke sahip. Yani Wilders'in anne tarafı, nefret ettiği bir kökten (Müslüman) geliyor. Babası da Naziler'den kaçmış İkinci Dünya Savaşı boyunca. Piyanist filmindeki gibi savaşta erkek sivil olarak hep ölümden kaçmak da bir çözüm değil ama hadi o koşullarda 'anladık' diyelim.

Tuhaf olan, babasının, o yılların korkusuyla tam 40 sene sonra bile Almanya sınırlarından girmeyi reddetmiş olması. Ne 'travmaymış' arkadaş. Ruhunun üzerinden 'tramvay' geçmiş gibi... Yazılarımda sık sık atıf yaptığım Psikanaliz'in babası Sigmund Freud (Pek bilinmez, tam adı Sigismund Schlomo Freud'dur.) bile böylesine bir izahat getiremezdi herhalde. Demek ki bu Wilders da babasının ekstrem Nazi korkusunu göre göre büyümüş ve onun en çok korktuğu şeye dönüşmüş: Katışıksız bir faşiste...