Geçtiğimiz ay yatırım turunda 128 milyon dolarlık anlaşmaya imza atan Getir, küresel yolculukta ilk adımı 4 hafta önce Londra'da atmıştı.
Londra'daki performanslarını Ventures60 etkinliğinde değerlendiren Getir'in Kurucusu Nazım Salur, "İstanbul'da ilk 4 haftada elde ettiğimiz sonuçtan daha iyi bir performans sergiledik. Veri işinde artık daha tecrübeliyiz. 5 yıllık deneyime sahip bir ekip var. Üstelik fikri kopyalayan değil, fikri geliştiren bir şirketiz. Genelde Türkiye'de girişimlerin yurtdışında başarılı olan fikri hayata geçirmek için uğraşmasına tanık olduk. Şimdi biz sahip olduğumuz fikri dünyada hayata geçirmek için çaba harcıyoruz. Yurtdışına açılmak için 5 yıl beklememiz gerekiyordu. Biz daha erken yapmayı hayal etmiştik. Ancak şartlar 5 yıl sonra yapmayı uygun kıldı" değerlendirmesinde bulundu. Girişimciliği uzun süreli bir safari yolculuğuna benzeten Nazım Salur, "Herkes böyle bir yolculuktan keyif almayabilir. Bilinmezlerle dolu, yabancısı olduğunuz bir dünyaya adım atıyorsunuz. Şimdi herkes 'çok güzel iş' diyor. Ancak Türkiye'de işi büyütürken kaynak bulmak kolay değil. Başarılı olunca herkes 'benim de aklıma gelmişti' diyor. Fikir ne kadar parlak olursa olsun, sizin onu nasıl bir ekiple hayata geçirdiğiniz önem kazanıyor. Şimdi pek çok şirket biz de 10 dakikada getiriyoruz demeye çalışıyor ama biz veri konusunda önemli bir deneyime sahip olduk. Benim de aklımda pek çok parlak fikir var ama şimdi Getir'e yoğunlaşmak zorundayız" diye konuştu.
GELİŞTİREN REKABET
Rekabetin yıpratıcı değil, birbirini yukarı çeken pozitif yanına işaret eden Salur, küresel yolculuğa çıkmadan önce karşılarına çıkan rekabetin geliştirici olmasını arzu ettiklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de rakibi yıpratmak daha çok öne çıkıyor. Ben rekabetin önemli katkısının olduğunu düşünüyorum. Sizi daha güçlü kılan yönünü önemsiyorum."
Türkiye'de belli tipte insan yetiştiğine dikkat çeken Nazım Salur, küresel teknoloji işi yaparken çok farklı yetkinlikte iş yapan insan kaynağına ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
SEVEREK KULLANAN GETİR DEMEYİ ÖĞRENİR
Türkçe Getir kelimesiyle yurtdışına açılma fikrini değerlendiren Nazım Salur, "5 harfli Türkçe kelime, servisi beğenen insanların sayısı arttıkça daha kolay söylenir. Önemli olan 10 dakikada getirme servisini müşteriyi memnun ederek başarmak. Daha sonra farklı ülkelerde de Getir demeyi öğretiriz. Biz bu konuda son derece iddialıyız" dedi.
MÜŞTERİ VERİSİ DAHA DEĞERLİ OLDU
Dijital reklam bölümünde söz alan Mediacom stratejiden sorumlu yöneticisi Özlem Ergazi müşteri verisinin her zaman olduğundan daha değerli hale geldiğine vurgu yaparak, "Müşterinin ihtiyaçlarını doğru öngörmeliyiz. Farklı kullanıcı verilerini konsolide ederek doğru veriler üzerinden erişmek zorundasınız. Her şirket otomotivde olduğu gibi ruhsat bilgisinden müşteri verisine ulaşamıyor. Bir içecek şirketiyseniz, müşterinizin kim olduğunu anlamak için daha çok çaba harcamanız gerekiyor" diye konuştu.
YENİ TREND ONLİNE VİDEO
Admatic Media yönetici ortağı Savaş Yılmazer de videonun öne çıktığını vurgulayarak, "Video artık daha etkili bir mecra haline geldi. Sadece video değil, canlı yayınlar bile online satışta etkili olmaya başladı. Google ve Facebook gibi devlerin işbirliği için de önemli. Ancak kurumların veri konusunda da işbirliği yapması şart. Biz Türkiye'den küresel yolculuğa çıkan bir girişim olarak büyük kurumların kullanıcı verisi konusunda işbirliğine inanıyoruz" diye konuştu.
E-TİCARETİN ŞİFRESİ VERİLERDEN
e-ticaretin şifresini değişen alışveriş alışkanlıkları verisine bakarak çözdüklerini belirten iyzico Genel Müdür Yardımcısı Orkun Saitoğlu, "KOBİ'lerin pandemi dönemindeki değişime ayak uydurması için yoğun çaba harcadık. Ayda 2 binden fazla işletmeyi online hizmet verir hale getirdik. Ancak bu hizmeti vermek için arkada önemli bir hazırlık yaptık. Dijitalleşmenin ön tarafta basit olması müşteri erişimi açısından önemliydi. Biz müşterinin rahatlıkla kullanacağı çok kanallı ödeme altyapısını KOBİ'lerin iş hacmini büyütmesi için hazırladık" dedi.
YOLA ÇIKTIĞINIZ EKİP ÇOK ÖNEMLİ
Bir girişimin öncelikle nasıl bir ekiple yola çıktığının önemli olduğunun altını çizen TechOne Venture Capital yönetici ortağı Yiğit Arslan, "Biz öncelikle karşımızda nasıl bir ekip olduğunu inceliyoruz. Sonuçta fikri hayata geçirecek ekibin uyumu ve yetenekleri başarıyı getiriyor. Getir fikrini küresel yolcuğa çıkartan deneyimli bir ekip. Biz de bu deneyimi önemsiyoruz. Biz girişimcinin ihtiyaç duyacağı her an yanında olmak istiyoruz. Bunun için geniş ve iyi bir ekip oluşturduk. Girişimcinin ihtiyaç duyacağı her konuda deneyimli bir ekip oluşturduk" diye konuştu.
UYUM GÖSTERMEK ÖNEMLİ
Pandeminin yarattığı şartlara uyum gösterme konusunda yetenekleri öne çıkardığının altını çizen ScaleX Ventures kurucu ortağı Dilek Dayınlarlı, Ventures60 etkinliğinde yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Bir girişimin sıçrama yapması için bazen regülasyon kararları bazen de pandemide olduğu gibi değişen şartlara uyum göstermek önem kazanıyor. Şimdi bu değişim dalgasına uyum sağlayan girişimler öne çıkıyor. Asıl iş girişimcinin sahip olduğu yeteneklerde. Biz bu dalgaları önceden görerek girişimcilerin önlerini görmelerine yardımcı oluyoruz."
E-TİCARET ARTIK ANA KANAL OLDU
Ventures60 etkinliğinde artan e-ticaret hacminde kredi kartı sahipliğinin yeterli olmadığının altını çizen Param grup şirketi TÜRK Finansman Genel Müdürü Gökhan Ertürk, "Pandemi döneminde gördük ki, e-ticaret artık alternatif değil, ana kanal oldu. Şu anda yüzde 30'lara ulaştı. Neredeyse kredi kartı sahibi olan insan kadar, online alışveriş yapan insan var. İnsanlar ihtiyacı olduğu an alışverişi yapmak istiyor. Biz bu konuda önemli bir çözüm sunuyoruz. Artan e-ticaret hacminde KOBİ'lerin ve tüketicinin de kolayca banka hesabına ulaştığı basit çözüme ihtiyacı var. Biz bu konudaki hazırlıklarımızı tamamladık. Islak imza olmadan süreci baştan sona yürütüleceği bir finansman modelini de hazırladık" diye konuştu.