Türkiye'de sağlıktan tarıma, güvenlikten enerjiye, lojistikten otomotive veri tabanlı iş kültürünün yayılmasını sağlayacak değişikliğin ilk adımı plastik SIM kartları yerine artık cihazın içinde cihazın içine gömülü halde gelen SIM (embedded SIM - eSIM) teknolojisi kullanılmaya başlıyor. Yerli eSIM çözümü uluslararası onayları almayı başardı ve tüm operatörler eSIM çözümlerini kullanabiliyor. Telefonlara takılan ve giderek küçülen fiziksel SIM kartlar, eSIM sonrası tamamen ortadan kalkıyor. Artık her cihaz fiziksel SIM kart takmaya gerek kalmadan kullanılmaya başlıyor. Bazı telefonlarda hem fiziksel SIM hem de eSIM desteği yer alıyor. eSIM kullanılmaya başlamasıyla telefonlarda, akıllı saatlerde ve daha pek çok cihaz mobil ağa bağlanabilecek. Üstelik akıllı telefonda bulunan küçük bir çip eSIM'in yönetilmesini sağlayacak. Kararla birlikte 3 operatör eSIM tabanlı uygulama ve çözümleri kullanmaya başlıyor.
HER SEKTÖR ETKİLENECEK
Şimdi sıra pandemi nedeniyle artan hızlı internet ihtiyacını karşılayacak 5G şebekesi yatırımının hızlandırılmasında olacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr Ömer Fatih Sayan geçtiğimiz hafta eSIM konusundaki çalışmaların tamamlandığını operatörlerin eSIM konusunda hizmet vermeye başlayacağı müjdesini vermişti. eSIM desteğinin başlamasıyla sağlıktan üretime, enerjiden lojistiğe her sektörde hızlı bir gelişme yaşanmasına sebep olurken, 5G altyapısıyla desteklenirse anlam kazanacak.
5G ŞEBEKESİ HIZLANDIRACAK
Bakan Yardımcısı Sayan, pandeminin 2023 hedeflerinin öne çekilmesine sebep olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Biz her eve ve ofise minimum 100 Mbps hız hedefimizi öne çekiyoruz. Bunun için seferberlik başlattık. Yerlileşme adımlarını da ihmal etmeyeceğiz. Türkiye sadece uluslararası şirketlerin cirit attığı ülke olmayacak. 5G'de yerlilik oranını yüzde 23 seviyelerine çıkardık. Bu oranı her yıl daha yukarı çekeceğiz. Ancak en önemlisi şebeke kalitesi iş yapma yeteneklerimizi yukarı çekecek. Artan genişbant ihtiyacına yönelik çalışmaları hızlandırıyoruz."
ESIM'DEN GELEN SAĞLIK
AKILLI saat gibi giyilebilir cihazlar nesnelerin interneti (Internet Of Things - IoT) teknolojileri eSIM kullanan akıllı saat, veri aktarımı yapılan cihazların konum bilgisinden sağlık bilgisine kadar her şeye ulaşım olanağı sunuyor. Her kurum verimli çalışmayı öğrenmek için veri tabanlı iş yapma kültürünün yerleşmesi için çaba harcamak zorunda. eSIM kullanımı, küçülen işlemciler dışında, her nesnin hareketini eSIM ile takip etmek mümkün olacak. Bir objenin konum bilgisinden sıcaklık bilgisine kadar herşeyi takip edebiliyoruz. Bu veriler sağlıkta hastalık oluşmadan önlem almayı sağladığı gibi, bir fabrikada makine parçasında veya araçta arıza olmadan önlem almayı sağlayacak. Akıllı telefondan ağa bağlanacak tüm nesnelere eSIM kullanan tüm cihazların boyutları küçülecek.
TELEKOMDA 100 KAT BÜYÜK SIÇRAMA ŞART
TÜRKİYE'DE 3G şebekesinin devreye girmesi 31 Temmuz 2009'u buldu. İkinci önemli sıçrama 4.5G konusunda oldu. Operatörler mobil internetteki vergilerin düşmesinden faydalanarak tüm servislerini internete taşırken, internet üzerinden sundukları hizmetleri, içerikleri artırma yarışına girdi. Son olarak pandemi döneminde mobil ve sabit internet bağlantısına olan ihtiyaç kat ve kat artmaya başladı. Nesnelerin interneti uygulamalarını 5G ile birleştirerek operatörlerle hızlandırmak zorundayız. Bu yüzden önce hemen 10 kat, 5G yatırımlarla bir 10 kat daha hızlandırmak zorundayız. Türkiye daha önce bu sıçramayı mobil interneti teşvik ederek yaptı. Şimdi kotrollü şekilde yapma olanağı var.
TÜM SEKTÖRLEREPOZİTİF YANSIYACAK
EĞER yerli eSIM ile birlikte yerli kullanımı teşvik edilmiş 5G yatırımları başlarsa, hız konusunda tüm sektörlere hızlı etki edecek. eSIM ve internet hızındaki artışın sonucundan sağlık, enerji, savunma, üretim, lojistik, otomotiv, giyilebilir cihazlar kısacası her sektörün pozitif etkinlendiğini göreceğiz.
YÜKSEK HIZLI İNTERNETE TEŞVİK
YÜKSEK hızda internet kullanımına ve uygulama geliştirmeye teşvik verilirse, belki geleceği şekillendirme şansı yakalayabiliriz. Yüksek hızda internet kullanarak sorun çözen girişimlere özel teşvikler verilebilir. Bu geleceğin girişimlerinin Türkiye'de ortaya çıkmasına destek sağlayacaktır. Yani geleceğin uygulamalarını geliştiren girişimler hayal ederek değil, geleceğin teknolojilerini kullanarak gelişir.