Sürücüsüz otomobil konusunda her şey Mayıs 2012'de ABD'nin Newada eyaletinde ilk test lisansının verilmesiyle başladı. 2012'den bu yana sürücüsüz otomobil testlerini yapan Google, bu konuya merakını gizleyemeyen Apple, kaza yapsa da yoluna devam eden Uber, araştırma projeleri yapan üniversiteler, Volvo, BMW, Mercedes, GM, Ford, Cadillac, Nissan, Audi gibi geleneksel markalar bu kulvarda yarışa devam ediyor. Tarlalardaki traktörler veya zorlu tabiat koşullarında çalışan vinçler bile insansız olarak yönetiliyor. Sağladığı düşük maliyet ve verimlilik avantajıyla deneme sürüşleri yapılan kamyonlar, toplu taşıma araçları ve taksilerin zaman içinde sürücüsüz otomobile geçiş yapmaları kaçınılmaz bir sonuç oluyor. Türkiye'nin de yerli otomobil rüyası için yeni kurulan girişimlerin hızına ihtiyaç doğdu. Bugün teknoloji şirketleri veya Uber gibi veriyi elinde tutan birkaç yıllık şirketlerin gücünü Türkiye'ye taşıyacak girişimlerin yeteneklerine ihtiyacımız var.
ANLIK HAREKETLERİ TANIYOR
Sürücüsüz otomobillerin hareket kabiliyetini özel antenler, çok hassas algılayıcılar, kameralar, bilgisayarlar ve özel yazılımlar sağlıyor. Bunun yanı sıra 5G iletişim altyapısını sağlayan antenler ve konum belirleyen GPS antenleri aracın sürüşüne destek oluyor. Peki sürücüsüz otomobil nasıl görüyor? Mesafe kontrolü ve ölçümleri yapan Lidar (Light Detection And Ranging) adı verilen cihazlar, hassas radarlar, gece ve sisli ortamda bile görüş olanağı sunan kameralar, ultrasound ve ultrasonic algılayıcılar aracın etrafındaki anlık hareketleri fark etmesini sağlıyor. Ayrıca bu cihazlar araçtaki bilgisayarların hassas ölçümlere göre hareket etmesine olanak tanıyor.
TEMSA ÖNCÜ OLUYOR
Türkiye'de hem elektrikli hem de sürücüsüz otobüsün öncüsü olan Temsa, test sürüşlerini şimdilik kapalı alanda yapıyor. Şirketin öncelikli hedefi ise elektrikli toplu ulaşım araçlarının kullanıma sunulması. Bu konudaki yeni pil ve şarj teknolojileri Temsa tarafından denenmeye devam ediyor. Şimdilik yeni sürücüsüz otomobilin trafiğe çıkması için araştırmalar yeterince hazır değil. Özellikle trafik ve yol koşullarının belli standartlara uygun olması şart.
MALİYETLER SÜREKLİ DÜŞÜYOR
Sürücüsüz otomobillerin maliyeti giderek düşüyor. 2013 yılında sürücüsüz Google otomobilin maliyeti 130 bin dolar olarak karşımıza çıkıyordu. 2020'de ise sürücüsüz otomobil için gerekli komponentlerin maliyetinin 10 bin dolar seviyesine düşmesi bekleniyor. Yani orta sınıf bir aracın maliyetinin 20 bin dolar olduğu düşünülecek olursa, sürücüsüz hale gelmesiyle toplam maliyet 30 bin doları bulacak. Bu maliyet düşüşünün en önemli sebebi, dijital firmaların, teknoloji şirketlerinin ve geleneksel otomobil şirketlerinin üretim bantlarının oluşmasıyla maliyetin sürekli düşmesi olacak.
