Tarım sektöründe faaliyet gösteren Orgin Agro'nun sahibi İlker Önel, 2013 yılı başlarında İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği'ni kurdu. 7 kişinin girişimiyle hayata geçen oluşumun, bugün 38 üyesi var. Hepsi ikinci ya da üçüncü kuşak genç işadamlarından oluşuyor. Bin 500 kişiye istihdam sağlayan üyeler, 150 milyon dolarlık ekonomik büyüklük oluşturuyor. Derneğin amacı reel sektörün sıkıntılarını çözmek. Türkiye'de tüccar kavramının yanlış anlaşğıldığını söyleyen Önel, "Tüccar köşeyi dönen insan olarak algılanıyordu, bu algıyı değiştirmek için yola çıktık" dedi. Önel amaçlarını da "İş hayatındaki insanların problemlerine ortak bir paydada çözüm bulmak ve yeni pazarlar yaratarak güven ortamına katkı sağlamak istiyoruz. Hedefimiz ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak" sözleriyle açıkladı. İlker Önel ile hem siyasetteki gelişmeleri hem de ekonomiyi konuştuk.
Ekonominin performansını nasıl buluyorsunuz?
Türkiye'ye baktığımız zaman eleştirmek, yadırgamak ve olmayacak şeyleri hayal etmenin hayli fazla olduğunu görüyoruz. Sürekli cari açıktan ve ekonominin kötü gidişinden bahsediliyor. Biz de her şeyin çok güzel olmasını istiyoruz ama koşul, imkân ve doğal kaynaklar var. Enerjide ithalatçı konumdayız. Bu nedenle sürekli cari açıktan şikâyet etmemiz anlamlı değil. Kaldı ki bu yolla bir yere varamayız. Ben de 'Yapısal reformlar yapılsın' diyorum. Eğer ekonomide 12 yıllık yıllık istikrar süreci olmasaydı, biz şu andaki sıkıntıları yaşıyor olsaydık, emin olun Türkiye'nin konumu belki Yunanistan gibi olacaktı.
KOMŞULARIMIZ SIKINTIDA
Komşularımızdaki ekonomik sıkıntılar Türkiye'yi de etkilemiyor mu?
Başta Yunanistan ve Ukrayna olmak üzere bütün komşularımızda ekonomik problem var. Çin'de de büyük sıkıntılar yaşanıyor. Suriye'de başlayan krizle birlikte, emtia fiyatları çok düştü. Bu durum en büyük emtia üreticisi Rusya'yı olumsuz etkiledi. Rusya bizim en fazla ihracat yaptığımız ülkelerden biri. Turizmi de Rus turist ayakta tutuyor. Petrol 150'den 50 dolara düşünce halkın harcama miktarı azaldı. Bu da en fazla Türkiye'yi etkiledi.
Türkiye'de istikrar olmasaydı, nasıl bir tablo olurdu?
Etrafımızdaki bu kadar bozulmasına rağmen piyasanın tepkileri gayet doğal. Piyasada bir temkin söz konusu. Ekonomi için esnek bir yapınızın olması şart. Dolayısıyla ben geleceğe umutla bakıyorum, önümüzdeki dönemin daha iyi olacağına inanıyorum.
ÜTOPİK VAATLER BİZİ KORKUTTU
Sizce koalisyon mu, erken seçim mi ekonomi açısından iyi olur?
Çözüm süreci açısından baktığımız zaman barış içerisinde olmak hepimizin faydasına. Hiç kimse en radikal düşünenler bile savaştan yana değildi. Millet bir karar verdi, bence koalisyon denenebilir. Ama ben şahsi olarak tek parti iktidarının daha verimli olacağını düşünmüyorum. Demokratikleşme anlamında olabilir ama ekonomik anlamda baktığınız zaman, özellikle de muhalefetten yana kaygılıyım bir işadamı olarak. Çünkü seçim sürecinde asgari ücretle, çift maaşla alakalı çok ütopik vaatlerde bulundular. Ben işletme üzerine doktora yapıyorum, teorik olarak söylenenleri yerine getirmek zor. Ekonomik anlamda istikrarın olması bizim açımızdan her zaman daha önemli.
KOBİ'LER GERÇEK KAHRAMAN
Ekonominin aktörleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bazı dernekler, büyük sermayeleri yöneten insanlar bazı kişileri çıkarıp bunları 'Çok büyük girişimci, büyük işler yaptı' diye anlatıyorlar. Buna sözümüz yok ama adamlar 100-150 milyon dolarla bunları yapıyor. Gelin İkitelli OSB, Gebze, Dilovası'nı görün gerçek kahramanlar orada. Çünkü onlar az kaynakla bir şey yaratmaya çalışıyorlar. Zaten iktisat, az kaynakla verimli bir şey yaratabilmektir. Bugün ben gidip de uçak dolusu parayla havayolu şirketi kuruyorsam bu girişimcilik değildir. Türkiye ekonomisini lokomotif olarak gördüğüm KOBİ'ler ayakta tutuyor.
TEKNEDEN ŞİKÂYET ETTİĞİNİZ EKONOMİ İSTİKRARIN ÜRÜNÜ
Biraz önce istikrarın önemini vurguladınız. Bunu açar mısınız?
Cumhurbaşkanımız "2008 krizi ekonomimizi teğet geçecek" dediğinde bize ütopik gelmişti. Ama şu anda Türkiye'nin makroekonomik verileri ve bankacılık sektörünün ne kadar sağlam olduğunu görüyoruz. Etrafımızdaki ülkelerin ekonomileri bozulmasına rağmen piyasada fazla bir etkilenme yok. Ama yılbaşından bu yana hem seçim sürecinin başlaması, hem de etrafımızdaki sıkıntılarla alakalı olarak herkes pozisyonlarını gözden geçirmeye, yatırımlarını bekletmeye, biraz daha kontrollü gitmeye çalıştı. Ama bunlar olağan gelişmeler. Şu anda bazılarının tekneden, tatilden veya oturdukları yerden şikâyet ettikleri ekonomi, istikrarın ürünü. Bugün 200'e yakın işadamının özel uçağı var, şikâyet edilen kadar kötü olsak bu sayı ancak 10'da kalırdı.