Bugüne kadar Rihanna, Elton John, Tony Bennett, Justin Timberlake, Duran Duran gibi dünya starlarını Türkiye'ye getiren İstanbul Entertainment Group (İEG), Türkiye eğlence sektörünün dünya markası olması yolunda önemli adımlar attı. Yüzde 100 Türk yapımı olan Madagaskar adlı çocuk müzikalini Uzakdoğu'ya ihraç eden grup, dünyanın en prestijli müzik salonu Londra Royal Albert Music Hall'da bir konser organizasyonu yapacak. İstanbul Elektronik Müzik Fesktivali'ne de imza atacak olan grup, eğlence sektörünün farklı alanlarında edindiği deneyimleri tek bir çatı altında buluşturdu. İEG Live'ın yönetici ortağı Selim Sefada ile bir araya gelerek, önümüzdeki dönem için hedeflerini konuştuk.
Aile eğlencesi ihraç etmeye başladınız, doğru mu?
Evet, grup olarak baktığınız zaman çok büyük bilet sayısına ulaşıyoruz. Sergi, aile eğlencesi, müzikal, konser, tiyatro... Bunların hepsini dünyada yapan başka firma yok. Şimdi de yerli prodüksiyon yapıp yurtdışına satmaya başladık. Madagaskar'ın haklarını satın aldık, önümüzdeki iki yıl Uzakdoğu'da sergileyeceğiz. Kastını, tekniğini ve malzemelerini sıfırdan yapacağız. Ayrıca ilk kez yurtdışında konserler düzenleyeceğiz.
Avustralyalı David Helfgott'un konserini niye siz yapıyorsunuz?
Bunu bir adım olarak görmek lazım. David Helfgott konseri yapmak zor bir iş. Yabancı ülkede bilet satmak da hiç kolay değil. Bu organizasyonu 17 Eylül'de Londra'nın göbeğinde Royal Albert Hall'de Piu Müzik'le birlikte yapacağız. Orada güzel işler yapıp kendimizi ispat etmemiz gerekiyor, ondan sonra arkası gelir. Mesela Sezen Aksu'nun oradaki konserini İngilizler yaptı. Bu aynı zamanda sanatçılarımızın yurtdışında güçlenmesini sağlayacak. Bu adım ileride daha kurumsal ve prestijli işler yapmamız yönünde bize yardımcı olacak.
STARLAR ORTADOĞU'YA YÖNELDİ
Kaç kişilik bir ekipsiniz?
50 kişiyiz. Haftada 8 gösteri yapacağız. İlk etapta 40 hafta Uzakdoğu'da kalacağız ondan sonra da Avrupa'ya gideceğiz.
İstanbul'da hâlâ eğlence sektörü için mekân sıkıntısı var mı?
Eskisi gibi vahim bir durum yok. Son 5 yılda sanatçılar Yunanistan, İspanya, Portekiz'deki krizlerden dolayı Ortadoğu'ya yönelmeye başladı. Büyük sanatçılar için bir tek İTÜ Stadyumu var. Çimlere zarar verdiği için statlar sıcak bakmıyor. Yaz için sıkıntı olsa da kışın Zorlu, Ülker Arena, Volkswagen Arena, Haliç Kongre Merkezi, Sinan Erdem yeterli oluyor.
YABANCI SANATÇILARIN BAKIŞI DEĞİŞTİ
Türkiye'ye gelen starların, ülkemize bakış açısı değişti mi?
Elbette çok değişti. Buraya gelen her sanatçı inanılmaz memnun kalıyor. Geldikleri zaman onları çok iyi ağırlıyoruz. Dikkat ederseniz son 4-5 senedir yabancı sanatçılar gelmeden önce Twitter'da, Facebook'ta "İstanbul'a gidiyorum, Zorlu Center'da sizi bekliyorum" diyorlar. Konserden sonra da "İstanbul sizi çok seviyorum" diye tweet atıyorlar. Bunu başka sanatçılar ve menajerler de görüyor. Türkiye'ye gelen sanatçıların son 10 yılda artmasının ve isimlerinin iyi olmasının sebeplerinden biri de jeopolitik konum. Ortadoğu, Türk Cumhuriyetler ve Rusya'nın tam ortasında önemli bir istasyonuz. 10 yıl öncesine kadar Bulgaristan'a kadar gelir, oradan geri dönerlerdi.