Son yıllarda saç ekimi işleminin yanlış kişilerce yapılması sağlık turizmini olumsuz etkiledi. Konuyla ilgili soruları Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı ve Global Dünya Sağlık Turizmi dönem başkanlığı yapmış olan Emin Çakmak yanıtladı
Türkiye'deki sağlık turizmi kapsamında saç ekimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemiz son 15 yılda kazanmış olduğu sağlık turizmindeki ivme ile aslında saç ekiminde dünyada birinci sırada tercih edilen ülke konumunda. Hak ettiğimiz yerde miyiz değil miyiz, daha fazlasını alır mıyız almaz mıyız buna daha sonra değineceğim. Saç ekimi cerrahisi estetik bir operasyon olması ile birlikte daha çok cerrahi ve klinik merkezlerde doktor nezaretinde yapılması gereken bir uygulamadır. Sayısal bakımından baktığımızda, yasal zeminde bulunan kliniklerimiz ve genel hastanelerimizde yapılan saç ekimlerine dair 2021 sayılarını ilk defa sizinle paylaşıyoruz. Yıllık istatistikleri martın sonunda yayınlıyoruz. Bugünkü röportajımızdan önce, üyelerimizden tüm sayılar geldi ve istatistiğimizi tamamladık. Bugün sizinle çok net bir rakam paylaşabilirim. Rakamlara göre 1 milyon 286 bin yabancı hastayı 2021 yılında Türkiye'de ağırlamış ve 168 ülkeden yabancı hastayı tedavi etmişiz. Dolayısıyla bunun içerisinde saç ekiminin payı 750 bin kişi ve oldukça iyi bir rakam. Aslında minimum beklentimiz bir buçuk milyon civarıydı fakat elde edilen bu sayılar resmi kayıt sonuçlarıdır. Maalesef bu kadar hatta daha fazla merdiven altı, vergisiz yapılan operasyon sayısı var. Ruhsatsız ve kaçak kişilerce yapılan vergisiz saç ekimlerinin ülkemiz için acilen önlenmesi gerekiyor.
DÖVİZ KAYBEDİYORUZ
Türkiye'deki sağlık turizminde saç ekimi cerrahisinin payının azalmasını buna mı bağlıyorsunuz?
Evet aslında birinci sorunuzda da yanıtladığım üzere, bu sene gelen kişi sayısını bir buçuk milyon civarında bekliyorduk. Kayıt altına alabildiğimiz rakamlar 750 bin ama onun en az 2 katı da merdiven altı ve kayıt dışı görülmekte. Bu konu ile ilgili geçen hafta yönetim kurulu üyelerimizden sayın sağlık bakanımıza ziyarette bulunuldu ve bu konu gündeme getirildi. Bir an evvel bu düzenlemelerin yapılması gerekiyor ki yurt dışına giden ekiplerin önüne geçmiş olalım. Klinik olarak ruhsatlı olan taraflar vergiye tabiler ve vergi ödüyorlar. Dolayısıyla maliyetleri yükseliyor. Fakat ruhsatsız yerler ve doktor olmadan yapılan saç cerrahisindeki fiyatlar çok düşüktür. Özellikle yüksek para verilerek ve kontrolsüz yapılan reklamlarla bu vasıfsız kişiler doktor olarak tanıtılmakta ve ruhsatsız yerler ruhsatlı gibi gösterilerek hastalar kandırılmaktadır. Bu durum maalesef hasta sağlığını ve hayatını tehlikeye atmakta ve ülkemiz haksız yere karalanmaktadır. Çünkü gerçekten profesyonellikle bu işi yapan sağlık çalışanlarımızın hiçbir suçu yoktur.
KONTROLSÜZ SAÇ CERRAHİSİ ÖLÜMLERE NEDEN OLABİLİYOR
İşini hakkıyla yapmayan, merdiven altı operasyonların sayısının fazla olmasının sebebi nedir?
Mevzuat eksikliği. Sağlık Bakanlığı'mız mevzuat eksikliğini giderebilir. Hızlı bir kararname ile devlet büyüklerimiz bu işi çözebilirler. Bu sorun çözüldüğünde Türkiye ekonomisine rahatlıkla, saç ekim tedavisi ile 56 milyar dolarlık bir ciro yansıyacak. Yerinde ihracat yapılan çok önemli bir üründen bahsediyoruz. Bir an önce yurt dışına giden ekipleri denetim altına alıp, o ekiplerin Türkiye'de haksız rekabet ortamını yok ederek herkesin kanuni olarak vergisini veren ve işlerini düzgün yapan, ruhsatlı ve denetimli konuma getirmemiz lazım.
Türkiye'de sekreter, ambulans şoförü gibi birçok yetkisiz kişinin saç ekmesi hakkında neler söylersiniz?
Türkiye ekonomisine çok fazla katkısı olan ve cerrahi olarak çok önemli bir işlem olan saç ekimi dünyanın en önemli doku naklidir. Bunu kuaförde peruk takmak gibi algılamamak lazım. Doktor kontrolünde, ruhsatlı ve uygun yerde ekilmesi gerekmektedir. Bu tür kişilerin yetişmesinde maalesef bazı sağlıkçı arkadaşlarımızın da payı büyük. Buna cahil cesareti diyebiliriz. Kontrolsüz saç cerrahisi sonucunda ölen hatta sakat kalan hastalar mevcuttur. Bu sebepten bakanlık denetimlerinin ve cezai şartların artırılması gerekmektedir.
TEŞVİKLER ETKİLİ OLDU
Peki devletin sağlık turizmi ile ilgili yaptığı çalışmalar nelerdir?
Özellikle ticaret bakanlığımızın sağlık turizminde vermiş olduğu teşvikler çok önemliydi. Bu konuma gelebilmemiz için; Türk Hava Yolları'nın uluslararası çok geniş bir uçuş ağı olması etkili bir rol oynadı. THY, ülke ekonomisine 10 milyarlarca dolarlık sağlık ve turizm geliri sağlayan araç olmuştur. Tabii sayın Cumhurbaşkanımıza burada şükranlarımızı sunuyoruz. Çünkü 15-16 yıldır yapmış olduğu sağlık reformları da Türkiye'nin bu konuma gelmesinde önemli bir vizyondur. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ekibine ait Dışişleri Bakanlığı'mızın kesinlikle hakkını yemememiz lazım.
ÜLKEMİZE GEÇEN YIL SAĞLIK TURİZMİ İLE 1 MİLYON 268 BİN KİŞİ GELDİ
Sağlık turizminin ülkemize ekonomik katkısı ile sayısal anlamda dünyadaki ve Türkiye'deki yeri nedir?
Röportajımızın başlangıcında söylediğim gibi, genel sağlık turizmi 8 segmentten oluşuyor. Bunlar tıp turizmi, dental turizmi, termal turizmi, spa, wellness turizmi, sağlık turizmi, engelsiz turizmi, sağlıklı yaşam koloni turizmi, üçüncü yaş ileri ve aktif yaşam turizmi olmak üzere 8 segmenttir. Hepsi sağlık turizminin çatısı altında toplanıyor. Bu segmentlerin tamamı vasıtasıyla, ülkemize 1 milyon 268 bin yabancı misafir geldi. Geçen sene 268 ülkeden insan ağırladık ve istatistiki bilgilerimizi de üyelerimizden toparladık. Bu rakamları artık sizin aracılığınızla tüm Türkiye'ye duyurabiliriz. Bu kapsamda sağlık turizminin ülkemize ekonomik katkısı 12.6 milyar dolar civarında; büyük bir ekonomik katkı yapmış konumdadır. Yaklaşık 10 bin dolara gelen bir sağlık turizminde yani saç ekiminde 2 bin dolar ama bir kemik iliği naklinde 150 bin dolar, bir böbrek naklinde 30 bin dolar. Operasyonun ağırlığına göre değişiyor, dolayısıyla ortalamasını aldığımız zaman bir sağlık turizminde ortalama getiri 10 bin dolar civarında ve aldığımız sayılara göre toplamda 12.6 milyar dolar. Yani Türkiye ekonomisine 2021 yılında direkt katkı sağlamış durumdayız. Durmak yok, yola devam, çalışmaya devam.