Bugün dünya genelinde yaklaşık 2 milyar kişi şehirlerde yaşıyor. 2050 yılına kadar bu rakamın iki misline çıkacağı öngörülüyor. Günlük şehir yaşamının hızı ve nüfusun kalabalıklığı düşünüldüğünde yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız her şeyin atık yönetimi, önümüzdeki yüzyılda daha yaşanılabilir bir dünya için en önemli meselelerden. Bu yüzden BM gibi uluslararası pek çok örgüt "iklim değişikliğinden katı atık yönetimine" kadar bu meseleyi sahiplenip farkındalığı artırma yönünde çalışmalara ağırlık veriyor.
Şunu gururla söylemeliyim ki bizde de Emine Erdoğan, hem "iklim değişikliği", hem "sıfır atık", hem de "atık yönetimi" konularını himayelerine alıp sadece Türkiye'de değil, başka ülkelerde de tecrübelerini paylaşan dünya genelindeki tek lider eşi. Son beş yıldır "Dünya Ortak Evimiz" sloganıyla başlattığı ve sadece kamu değil, özel sektörde de bu projenin uygulanması ve toplum genelinde bu bilincin yerleşmesi adına çok hayati bir görev icra ediyor. 2017'den bu yana 33.8 milyon ton geri kazanılabilir atık işlenerek ekonomiye kazandırıldı. Son üç yılda 154 bin ton deniz çöpü toplandı.
Bütün bunları niye hatırlattığıma gelince... BM Zirvesi için bulunduğumuz New York'ta Emine Erdoğan'ın çevreye yönelik bu bilinç ve projeleri dünya liderleri tarafından hem takdir gördü, hem ödül aldı, hem de iki açıdan başka noktalara taşındı. Emine Hanım, BM Genel Sekreteri Guterres ile "Sıfır Atık Niyet Beyanı"nı imzalayıp tüm dünya çocukları için birlikte çalışma kararı aldılar. Bugüne kadar Türkiye olarak BM Çevre Programı ve Habitat kapsamındaki çalışmalara aktif katkı sağlayıp çözümün bir parçası olduğumuzu belirten Emine Hanım, bundan sonra da tecrübelerimizi isteyen her ülkeyle paylaşmaya hazır olduğumuzu dile getirdi. Emine Erdoğan'ın ayrıca New York'ta Türkevi'nde düzenlediği "Sıfır Atık" etkinliğine katılan lider eşleri de "Niyet Beyanı"nı imzalayarak projenin çok daha ileri boyuta taşınması sağlandı.
Bugün dünya genelinde günde 2 milyar ton atık üretiliyor. Ve bunun yüzde 30'undan fazlası yönetilemeyen, geri dönüşümü olmayan atıklar. 2050 yılında bu rakamın günde 3 milyar tona çıkacağını söylersek, çevrenin sonraki nesiller için yaşanılabilir bir alan olmaktan hızla uzaklaştığı daha net anlaşılır. İşte tam bu noktada Emine Erdoğan'ın himayelerinde yürütülen Türkiye'nin atık yönetimi girişiminin önemi daha da artıyor. BM İklim Özel Temsilcisi Selwin Hart, "Gezegenimizin karnındaki atıkları çıkarmamız gerek. Bilime odaklı ve çocuklarımıza daha temiz bir gezegen bırakabilmemiz için Emine Erdoğan ve Türkiye'nin yürüttüğü bu projeden öğreneceğimiz çok şey var" dedi.
Emine Erdoğan, farklı bir lider eşi portresi çiziyor. Etliye sütlüye karışmamak yerine kadına, çocuğa, mağdura, çevreye, eğitime yönelik her projeyi himayesine alarak sadece kendi ülkesini değil "Dünya Ortak Evimiz" düsturuyla tüm dünya insanlığına yönelik çalışmalar yapıyor ve kalıcı eserler bırakmak için bu tecrübelerini olabildiğince paylaşmaya gayret ediyor. "Çocuklarımızın geleceğini iyileştirebilecek son nesil olmanın sorumluluğuyla" dünyanın vicdanı olduğu için kendisi bütün takdirleri hak ediyor.