Bugün yazımın tümü ekonomiye dair ama insansız ekonomi olmayacağını ve ekonominin de sadece teoriyle açıklanamayacak kadar katı bir düzlemden ibaret olmayacağını anlatmak istedim. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın dünya ekonomisine etkisinden tutun da doğalgaz vanasının başındaki Rusya'nın enerjiyi kapatmak ya da kesmekle tehdit etmesine kadar bütün doğrudan ya da dolaylı etkileşimde siyasidiplomatik sebepler kadar insani referansların da olduğunu artık bugünkü bütün bilim insanları kabul ediyor.
Ekonomik operasyonlarla yıkılmaya çalışılan Türkiye ekonomisine yönelik saldırıları da bundan ayrı tutamayız. Bu konuda hükümetin yürüttüğü politikalara, Cumhur İttifakı ortağı MHP'den çok önemli bir destek geldi. MHP'nin AR-GE'den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. İzzet Ulvi Yönter'in yönetiminde, Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar'ın başkanlığında uzun süredir titiz bir çalışma yürütüldü ve "Geleceğin Ekonomi Vizyonu" isimli bir kitap ortaya çıktı.
Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar, Rıdvan Karluk, Kutluk Kağan Sümer, Sezgin Açıkalın, Demet Çak'ın da aralarında olduğu 19 akademisyenin görüşlerinin yer aldığı kitapta, eko-politik dengenin nasıl sağlanacağına, insan-ahlak kapitalizminden ekonomik bekaya ve 21. yüzyılın son gelişmeleri ışığında Türkiye ekonomisine dair çok geniş perspektifte hem gerçekçi hem teorik geniş bir vizyon çiziliyor. Yönter'in takdim yazısında da çok önemli değerlendirmeler var:
"Dayatılmış teorik kalıplarla, zamanı geçmiş standart reçetelerle, çağın ve zamanın ruhuyla ters düşmüş önermelerle mevcut ekonomik sistem karmaşasına çözümler getirmek mümkün değildir. Döviz-faizenflasyon sacayağına sıkışan bir ekonomik sistemin insanı merkeze alması söz konusu olmadığı gibi, insanın ahlaki hassasiyetlerini, milli ve manevi hasletlerini adalet-eşitlik ve özgürlük mihverinde güçlendirmesi, bunun yanında ekonomik bir gelişmişlik seviyesine çıkarması mümkün değildir. Ekonominin odağında mutlak surette insan olmalıdır.
MHP olarak insanı insanda bulan, insan-insan, insan-toplum, insan-devlet ilişkilerini ele alıp kronik meselelerin çözümüne mütevazı bir fikir getirmenin hedefiyle bu çalışmamız ortaya çıkmıştır."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yazdığı önsözde işaret ettiği alan da çok önemli:
"Geleneksel ekonomi anlayışında insan, piyasanın çok uzağında kalmış, tüketim-yatırım ve tasarruf süreçlerini tayin eden ruhsal- psikolojik, ahlaki ve manevi faktörler fazla dikkate alınmamıştır. Kuşkusuz ekonomide yeni bir ufuk çizimine, yeni bir paradigma değişikliğine mutlak surette gereklilik vardır. Günümüzde ekonomi, sadece ekonomi olmaktan çıkmış, pek çok sabit ve değişken argümanın tesiri altına girmiştir.
Türkiye ekonomide, hem tavizsiz hem de derinlikli bir mücadele halindedir. Siyasi, diplomatik ve güvenlik alanlarında ülkemizin önünü kesmek için plan ve kurgu yapan küresel çevrelerin makro-mikro zeminde ekonomiyi bir silaha çevirdiği de açıktır. Ülkemizi ekonomik operasyonlar aracılığıyla yıldırmak, ekonomik tetikçiler eliyle önüne taş koymak isteyen yıkım lobilerine karşı olağanüstü ve inançlı bir direniş günbegün güçlenerek devam etmektedir.
Türkiye'nin ekonomik gelişmesine milli ve mütevazı bir teklif getirmek amacıyla aralarında çok değerli bilim ve düşünce insanlarının yer aldığı bir komisyon aracılığıyla iş dünyasının görüşleri de dikkatle not edilerek ortaya çıkarılan bu eserler ülkemizin ekonomik mücadelesine büyük destek verecektir."
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz