Cumartesi günü iki büyük şehirde iki miting yapıldı. Adana'da AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen "Gençlik Şöleni" idi, diğeri de CHP'nin İstanbul Maltepe'deki mitingi. İki mitingi kıyaslamak gibi bir niyetim yok ama birkaç kelam etmeden de geçemezdim.
1-Seçimlere henüz bir yıl var ama her iki miting de seçim startının verildiğinin işaret fişeği idi hem iktidar hem muhalefet için. Cumhur İttifakı ortağı MHP miting yerine seçim startını kurmayları aracılığıyla hemen tüm bölgelerde illerde yapılan "Adım Adım 2023" adını verdikleri Aydınlanma ve Anlatma Toplantıları ile çoktan başladı bile.
2-Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanlığı adaylık iddiasını ince ince dokuduğu strateji ile alt eden Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul mitinginde söylediği "iktidar olduğumuzda ben asla değişmeyeceğim" sözleri ile kendi adaylığını da hem partisi hem kamuoyu hem de 6'lı Masa ortaklarına ilan etti. Cumhur İttifakı'nın ortak adayı olduğu aylar öncesinden belli olan Başkan Erdoğan'ın mesajları ise adaylık ilanından ziyade kucaklayıcı ve tehlikelere dikkat çeken ayrıntılarla doluydu. "Birileri nefret ve öfke diliyle konuşurken biz sevgi diliyle konuşuyoruz. Gelin bir olalım, sevelim, sevilelim diyoruz." Siyaset anlayışlarında milleti kutuplaştırmak, düşmanlaştırmanın olmadığını da söyleyen Erdoğan'ın şu sözlerinin adresi de belliydi: "Bugün buraya sadece sizlerle kucaklaşmaya gelmedik, raf ömrü tükenmiş siyaset simsarlarına, milleti bölmeye çalışanlara da net bir mesaj vermeye geldik. Meydanı sokak terörünü harlamak isteyenlere bırakmayız. Kardeşlik ikliminin korunmasına ihtiyacımız var."
3-Her iki şehirde toplanan kalabalığı kıyaslamayı çok doğru bulmayanlardanım. Neticede her iki partinin Türkiye genelindeki teşkilatlarından miting alanına gelen binlerce üyesi olduğu çok açık. Ama bir ayrıntıyı ve itirazımı da söylemeden geçemeyeceğim. CHP'nin mitingine daveti sadece teşkilatlarının yapmadığı çok açık. Günlerdir hem sosyal medya adreslerinden yayınladıkları videolu davetler hem de kendilerine yakın gazetelere verilen ilanlar aracılığıyla bir kısım sanatçılar. CHP'nin mitingine gideceklerini ve herkesi bu buluşmaya davet ettiklerini ilan ettiler. Benzer bir daveti AK Parti'nin Adana buluşması için yapmaya kalkan sanatçılara "yandaş hatta yalaka!" yakıştırmasını yapanların, CHP mitingine açık davet yapan sanatçılara bir tek kelam etmemeleri çifte standart değil de nedir?
4-Bu konuda son sözüm de ABD'ye! Diyeceksiniz ki iktidar ve muhalefet mitingleri ile ilgili yazıda ABD ne alaka? ABD büyükelçiliği, Cumartesi günkü miting öncesinde kendi sitesinde bir yazı yayınladı ve kendi vatandaşlarını uyardı! "Daha önce düzenlenen protestolarda tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve öldürücü olmayan mermi kullanıldığını anımsatıp, Türkiye'de yaşayan vatandaşlarına bu mitingde de benzer önlemlerin alınmasının muhtemel olduğu ve şiddete dönüşebilecek gösterilere karşı uyaran" yazısı hayret edici idi. Bu uyarıyı yapan aynı ABD'nin, kendi ülkesinde kendi vatandaşının yaptığı gösterilerde herkesin gözü önünde, sokak ortasında kendi vatandaşının boynunu kırarak öldürmesi, sokak ortasında kendi vatandaşına silah sıkarak öldürmesi örnekleri herkesin malumu! Tam bir akıl tutulması örneği ABD'nin bu tutumuna karşın, sokak gösterilerinde müdahale yerine göstericileri konuşarak ikna etmeye en güzel örnek olan Türkiye'de, muhalefetin iktidar baskısı altında miting yaptığı izlenimi verme gayretine kim inanır? CHP'nin Maltepe'deki miting alanına tam 260 yerden giriş vardı ve gelenlerin en kolay yoldan girmesi için bütün önlemler alınmıştı! ABD'nin bu münasebetsizliğine en güzel cevabı Emniyet Genel Müdürlüğü, kendi sitesinden yayımladığı bir açıklamadaki ironi ile geldi. ABD'de yaşayan Türk vatandaşlarını uyaran Emniyet; ABD'deki geniş katılımlı organizasyonlarda kendi güvenlikleri için Amerikan polisinin aldığı sert önlemleri unutmamaları ve bu yüzden bu alanlardan uzak durmaları söyleniyor!
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz