Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Oldu da bitti maşallah!

Kurultaylar Partisi olarak bilinen CHP'de hafta sonunda yapılan son kurultay, çoklu sonuçları ile dikkat çekti. Genel Başkan adaylığında rakipsiz olan Kemal Kılıçdaroğlu, partinin yönetim isimlerinin belirlendiği Parti Meclisi (PM) seçimlerinde epey zorlandı. 80 kişilik anahtar listesinin açık- landığı kurultay salonunda delegelere; "Benim listem 80 kişi, delegeler 30 kişiyi çizebilirler" diyerek mesaj veren Kılıçdaroğlu'na delegenin cevabı; çizilen isimlerin tümünün, kendisinin A Takımı olarak bilinen isimler üzerinden verilmesi ilginçti. Hali hazırda MYK'daki 4 ismin delege tarafından PM dışında bırakılması, anahtar listede olmayıp Kemal Bey'in bizzat devre dışı bıraktığı isimlerin listeyi delerek PM'ye girmesi; siyasal anlamda önemli mesajlar içeriyor. Hatta bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun yakın çalışma arkadaşlarına sitem ettiği ve "Delege ne yapmak istiyor" dediği de biliniyor.
Genel başkanlık yarışında yüzde 5'e düşürülen aday gösterilme sayısına rağmen, 3 aday adayının 68 imzayı toplayamaması üzerinde fazla düşünmeye gerek yok aslında.
Aday olabilmek için yeterli sayı her ne kadar düşürülse de; il ve ilçe kongrelerinde bu oran yine yüzde 10'da kalmış ve bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından, il ve ilçe kongrelerine tek adayla gidilmesi yönünde telkin ve talimat verdiği biliniyordu. Hatta; il ve ilçe teşkilatlarını belirleyecek delegelerin çoğunun, CHP'li belediyelerde çalışıyor olması ve talimatlara uyulmaması durumunda kendileri ve çocuklarının belediyelerdeki işlerinden edileceği yönündeki tehditler işe yaradı ve delege;
Genel Merkez yönetimi kimi istediyse onu seçti. Ankara Kongresinde 600 imzalı ikinci adayın, seçimde 250 oyda kalması da bunun en bariz göstergesi olmuştu.
Gelelim Anahtar listede en fazla çizik yiyen A Takımına. Partililerin Turkuvaz Medya Grubu dahil belli televizyon kanallarında programlara çıkmalarını yasaklayan ambargonun sahibi, kendisi de gazeteci kökenli ve basında sözde çok sesliliği savunan Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'ın delege tarafından en fazla çizik yemesinin mesajı sadece Özkan'ın kendisine değil, Kemal Kılıçdaroğlu'na da muhakkak. Milli politikamız Ege Adaları ile ilgili tam tersi bir tutumla, Ege Adaları'nın Yunanistan'a ait olduğunu savunup, Ege Adaları'nın Yunanlılar tarafından işgal edildiği açıklamalarından vazgeçilmesini savunan Ünal Çeviköz'ün liste dışı kalmasının da adresi çok açık. Can Akın Çağlar, AK Parti bürokratı iken yolsuzluk yaptığı, hırsız olduğunu savunurken, aynı kişi CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Genel Sekreteri olunca "Benim üstadımdır" söylemini tercih eden Aykut Erdoğdu'nun liste dışı bırakılmasının da mesajı çok açık. Ermenilere soykırım yaptık diyen Sezgin Tanrıkulu'nun, Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesinde olmasına rağmen delege tarafından çizilmesinin de mesajını anlamayan var mı?
CHP Kurultayı'nın bir de "Dostlar" mesajı var tabi. Millet İttifakı ortaklarına eklediği yeni partileri de içine kattığı konuşmasında Kılıçdaroğlu; açıkladığı 13 Maddelik Manifesto'da sözde Millet İttifakı'nın hedeflerini de anlatacaktı ancak; daha önce grup toplantılarında söylediği sözleri tekrarlamanın dışında yeni olan tek şey; dostlarımız kelimesi oldu. Kılıçdaroğlu'nun "Dostlar" diye seslendiği HDP, İP, SP, GP, Deva Partisi ile hangi konularda hedef birliği yaptığı, hangi ilkeler ve ittifak koşullarında anlaştığına dair tek bir ipucu olmayan manifesto, partililer tarafından da çok şüpheli bulundu. Özetle CHP'de bir kurultay daha burada biterken; oldu da bitti maşallah dedirtti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA