Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Şiddete ideolojik yaklaşanlara bu yazı...

Ozan Güven'in kız arkadaşı Deniz Bulutsuz'a uyguladığı şiddet, kadına yönelik şiddetle bir kez daha yüzyüze getirdi toplumu. Fiziken güçlü konumdaki erkeğin, nispeten fiziken güçsüz konumdaki kadına yönelik insanlık dışı bu eylemini görmezden gelmek, bu eylemi haklı çıkaracak sebepleri saymak ve açıkça bu şiddeti kınamamak hiçbir gerekçe ile açıklanamayacak kadar açık ve nettir. Lamı cimi, ama'sıfakat'ı olmayan buz gibi bir gerçektir. Hele bunu ideolojik bir zemine dayandırarak "Bana solcular kadın döver dedirtemezsiniz" diyecek kadar gözü dönenlere akılla izanla söylenebilecek bir tek cümle olamaz. Ama; Turkuvaz Kitap Genel Yayın Yönetmeni Gülenay Börekçi, böyle düşünenlere, şiddet konusunda ikircikli davranıp, eş-dost ayrıcalıklarını, ideolojik kayırmaları öyle güzel eleştirmiş ki; bugün sözü kendisine vermek istedim...
"Ozan Güven hadisesinde aktörü kollayan hatta savunan Gökhan Özoğuz, Vedat Özdemiroğlu, Zeynep Beşerler gibi ünlülerin aklıma getirdikleri var. Şiddet, ufak bir aksilik değildir. Failin ve kurbanın hayatlarında küçük birer pürüz hiç değildir. Soğukkanlı biçimde eleştirilir, kınanır. Olması gereken budur. Faili, kamusal alanda savunmak, yanında durmak, hak vermek falan; bunlar olacak iş değildir. Tersi örnekler say say bitmez.
Kendi hayatımdan ve çevremden olanlar bir yana, medyadan, kültür-sanat dünyasından ve siyasetten çok örnek var. Mesela, Fikret Hakan'ın Hümeyra'yı hastanelik edecek kadar dövmesi haberine, onca fotoğraf ve röportaja rağmen kimse laf etmemişti bu aktöre! Nebahat Çehre'nin kafasına zorla elma koydurup ateş eden Yılmaz Güney'e de! (Yılmaz Güney konusu gerçekten acayip. Güney'in savcıyı vurmasını anlatırken 'ah bütün suçlu alkol!' diye bahsetmeler, İstanbul'un İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom'u katledenlere desteğinden bahsederken 'bir aksilik olmuştu ve adam ölmüştü' diye yazanlar!!) İlk gazetecilik yıllarımda masa arkadaşım bir kadındı ve sevgilisi bugünün ünlü bir sol siyasetçisiydi. (Ne tuhaf; Elrom cinayetinde adı geçenlerdendi aynı zamanda kendisi!) Onların ne konuşmalarına şahit olmuştum. Tehditler, küfürler gırla gidiyordu, sonra dayak haberleriyle de gündeme geldi adam. (aynı gazeteci arkadaşa yönelik de dayak haberleri çıktı) Şimdi bu dayakçı adama da toz kondurulmuyor! Örnek çok dediğim gibi; gözü dayaktan morardığı için siyah gözlükle kendi filminin galasına katılan aktrislerimiz oldu bizim. Yahut, ona gelen röportajcıya tecavüze yeltenen yazarlarımız! Eski karısını öldüresiye döven edebiyatçımız, yönetmenimiz! Bunlar itiraf edilse bile arkadaş çevresi bu adamları hiç eleştirmedi! Ozan Güven olayının bir adım ötesi ne olacak? Nereye kadar korunacak bu adamlar? Hep solcular mı örnek verilecek, sağcılardan çıkmıyor mu eşlerini, sevgililerini döven adam diye sorarsanız... Çıkmaz mı? Fakat, bazılarının şiddete ideolojik yaklaşmasının özrü mü bu? Kendimi düşünüyorum; bir arkadaşım sevgilisini dövdü diye üzülürüm. Kadın için ayrı üzülürüm, çok sevdiğim biri böyle bir seviye kötülük yaptığı için ayrı üzülürüm. Ama; kamusal alanda yanında duracağım kişi bellidir. Ve o kişi; şiddeti uygulayan değil, şiddet uygulanandır. Solcular kadın dövmez diyen köşe yazarına ithafen..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA