Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Takke düştü kel göründü...

Malum konu bu sefer de HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in itirafıyla geldi gündeme; "2019 yerel seçim kampanyasında İP'lilerin kendilerine aracı gönderdikleri ve nerede kiminle çalışalım diyerek akıl danıştıklarını soran bir partinin bugün kendilerine koordinat biçemeyeceğini" açıklayınca kıyamet koptu! İP Genel Başkanı Meral Akşener ve sözcüleri yalanlama yarışına girdiler haliyle.
Tartışmanın çıkış noktası; geçenlerde katıldığı bir televizyon programında Akşener'in HDP'yi, PKK ile aynı tarafta gördüğünü söylemesiydi. Daha birkaç ay öncesine kadar tam tersi açıklamalarda bulunup hapisteki Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğini savunan ve meydanlarda ve her platformda bunu dillendiren Akşener'in taban tabana zıt tavır değişikliği doğal olarak Millet İittifakı ortağı oldukları HDP'yi kızdırdı elbette. Karşılıklı açıklamalar sürerken gelin bakın aslında kimin neye kızdığını lafta değil, geçmişten vereceğimiz örneklerle açıklayalım...
Terör örgütü PKK'nın siyasi sözcüsü gibi davranan, PKK'ya terör örgütü, bebek katili Öcalan'a katil demeyen ve diyenleri de şiddetle eleştiren HDP'nin o dönemki eşbaşkanı Sezai Temelli'nin 31 Mart seçimleri öncesinde yaptığı "Ankara ve İstanbul'da Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu seçildikleri takdirde bilsinler ki HDP'nin oylarıyla seçilecekler" açıklaması zaten CHP-HDP-İP işbirliğinin açık beyanıydı. HDP'nin yine Grup Başkanvekili Fatma Kurtalan'ın yaptığı "23 Haziran'da HDP olarak mührü vuracağız, bu işi bitiriyoruz" sözleri de aynı işbirliğinin ifşasıydı zaten.
İsmini Millet İttifakı koydukları bu ittifakın en başından bu yana "küçük ve mahcup ortağı" olarak davrandı İP. Akşener'in tek açık verdiği ifadesi; hendek olaylarının azmettiricisi olarak hapiste bulunan Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğine dair açıklamalarıydı. Bu ittifakın büyük ortağı CHP de; HDP'nin jestine karşılık olarak zaten çok oy potansiyelleri olmayan Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çoğunlukla ya tavşan aday çıkardı ya da seçimlere asılmadı.
İP Genel Başkanı Akşener bugün şiddetle bu ittifak ortaklığını istediği kadar reddetsin, istediği kadar ortağıyla ilgili terör iddiasını ortaya atsın, geçmişte yaşananlar bunu teyid etmiyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın ifadesiyle; "Terör makinesi Demirtaşgillerin ve emir aldığı Fetullahgillerin fitne değirmenine su taşımak ve onların kontrolünde olduklarının ifşası ve paniği ile ne kadar itiraz etse de, bağırıp çağırsalar da ayıplı münasebetlerinin üzerini örtemez hale geldiler." Son bir haftadır Akşener bir de "Memleket Masası"ndan söz ediyor.
MHP Lideri Bahçeli'nin deyişiyle Akşener'in istediği bu masanın aslında masal olduğu, aval olduğu ifade edildi. Aslında bugüne kadar izlediği politikalar sebebiyle siyasi konularda etkin olamayan Meral Akşener'in siyaseten muhatap alınma çabasıdır bu. Başkan Erdoğan'ın "Cumhur İttifakı'nın güçlenerek yoluna devam ettiği" sözü de bu anlayışın onayıdır.
Akşener için söylenebilecek en doğru söz belki de; masa kurulmadan masadan atılmasıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA