Otomotiv pazarında mayıs ve hazirandan sonra temmuzda da görülen canlılık, yıl sonu satış tahminlerini yukarı yönlü revize edilmesine neden oldu. 2020 sonunda pazarın 800- 850 bin adete çıkacağı konuşulmaya başlandı. Yıl başında 600-650 bin adet olan pazar tahmini, koronavirüs salgını ile birlikte 400-450 bin seviyesine inmişti.
Tahminler gerçekleşirse 2020, Cumhuriyet tarihinin en iyi yıllarından biri olacak. 2011'de 864 bin, 2013'te 853 olan satışlar, 2015'te 968 bin adet oldu. 2016'da ise 983 bin adetle rekor geldi. Pazar 2017'de de 956 bin adet seviyesinde gerçekleşmişti.
KÜÇÜK İLLERDE DE TALEP VAR
Yıl sonu satış tahminlerinin revize edilmesinin en büyük nedeni ise talebin hız kesmemesi. Hazirandan sonra temmuzda da beklentilerin üzerinde bir talep var. Otomotivciler bu nedenle temmuz başında 70 bin adet olan satış tahminlerini, 85-90 bin adet seviyesine yükseltti. Hatta yeterli sayıda araç olsa satışların 120-130 bin adetlere çıkacağını söyleyenler bile var.
Peki otomotiv pazarında talep sadece İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerde mi var? Türkiye'nin diğer bölgelerinde durum nedir? Bu soruyu online düzenlenen bir toplantıda Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yücetürk'e yönelttim. Otomobil talebindeki artışın tüm Türkiye'de aynı olduğunu söyleyen Yücetürk, "Büyük il, küçük il farketmiyor. Sivas, Kayseri, Ankara, Mardin aklınıza gelecek tüm illerde benzer talebi görüyoruz. Pandeminin seyri iller bazında farklılık gösterse de insanların ihtiyaçları birbirinden ayrışmıyor. Dinamikleri de yine aynı şekilde hareket ediyor" şeklinde cevap verdi.
YOLLAR ARAÇ TAŞIYAN TIR'LARLA DOLU
Geçen haftalarda otomobille yaptığım bir seyahatte Yücetürk'ün söylediklerine şahit oldum. Yolda Bursa, İzmit ve Adapazarı'ndaki fabrikalarda üretilmiş yerli otomobillerle, gümrüklerden çekilmiş ithal araçları taşıyan TIR'lara rastladım. Biraz araştırınca öğrendim ki, lojistik firmaları tam kapasite çalışıyor, otomotiv firmalarının talebine yetişmeye çabalıyormuş. Anadolu'nun dört bir yanına otomobil taşıyorlarmış.