Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Hep aynı numara

Sesli dinlemek için tıklayınız.

ABD'nin Rusya'ya karşı Ukrayna'yı kışkırtma planları ilk kez 2008 yılında toplanan NATO zirvesinde dile getirilmişti.
Daha sonra 2014'te bir "devrim" marifetiyle "Rus yanlısı" olarak anılan Yanukoviç Ukrayna başkanlık koltuğundan devrilmiş, yerine "ABD/AB yanlısı" olarak anılan adı da pek bilinmeyen Poroşenko gelmişti. Onun halefi Zelenski döneminde de neler olduğu hepimizin malumu:
ABD/AB, Ukrayna'yı NATO ve AB'ye tastamam "entegre etmek" maksadıyla Rusya'nın önüne attı.
Aynı tarihteki (2008) NATO zirvesinde Ukrayna dışında NATO üyeliği sözü verilen bir diğer ülke de Gürcistan'dı. Hâliyle, NATO'nun bu sözü üzerine aynı yıl içerisinde Gürcistan'ın Rusya'nın müdahalesine "maruz" kalması sürpriz olmamıştı. O müdahaleden 16 sene sonra bugün, Gürcistan tıpkı Ukrayna gibi yine Rusya'nın önüne atılmak istendi. Neyse ki Gürcistan hükümeti "Rus yanlısı" olarak anılmayı göze aldı da "ABD/ AB yanlısı" olmaktan kurtuldu.

***

Gürcistan parlamentosu, "Yabancı Etkilerin Şeffaflığı" başlıklı yasa tasarısını geçtiğimiz ay oybirliğiyle kabul etti ve aslen Fransız vatandaşı olan Gürcistan Başkanı Zurabişvili'ye onay için gönderdi.
ABD yöneticilerinden tutun Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel'e ve hatta başta Human Rights Watch olmak üzere birçok liberal tandanslı sivil toplum kuruluşuna kadar "Batı değerlerini" savunan kim varsa Zurabişvili'nin mahut yasa tasarısını veto etmesinin ne kadar yerinde olacağını söyleyip durdu.
İşin garibi, protestolar da eşzamanlı patlak verdi. Batı medyasında manşetlerden verilen görüntülere bakılacak olursa "Gürcistan halkı" bu yasa tasarısından pek rahatsızdı. (Gezi Parkı protestolarını ve protestoların Batı medyasına nasıl yansıdığını hatırlayalım.)
Almanya'nın Avrupa'dan sorumlu Devlet Bakanları Michael Roth da iyice abartarak Tiflis sokaklarında hükümet aleyhtarı protestocularla omuz omuza yürüdü.
"Rus yasası" diye yaftaladıkları söz konusu yasa tasarısının veto edilmesi için öne sürdükleri "gerekçeler" de hep aynıydı. Mezkûr yasa demokrasiye halel getiriyormuş. Bir de ABD Dışişleri Sözcüsü Matthew Miller'ın ifadeleriyle, Gürcü halkının Avrupa-Atlantik arzu ve özlemlerini hiçe sayıyormuş!
Bununla da kalmadılar tabii. AB, Gürcistan'ı "Yabancı Etkilerin Şeffaflığı" yasasını geçirmesi durumunda AB üyeliği sürecinin zora gireceğini söyleyerek gündüz gözüyle tehdit etti. Irkçı Siyonist İsrail 8 aydır mazlum Gazze halkını soykırımdan geçirirken sadra şifa sesleri çıkmadı ama bir yasa etrafında kıyameti koparttılar. Çok demokratlar ya!

***

Peki bu kadar "antidemokratik" ve "Rus yanlısı" olan yasa tam olarak neyi içeriyor?
Şunu: Fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yabancı bağışçılardan alan sivil toplum ve medya kuruluşlarının "yabancı güçlerin menfaatlerini taşıyan kuruluşlar" olarak kayıt altına alınmasını ve "şeffaflık" sağlanması için gelirgiderlerini net bir şekilde açıklanmasını. (Bu tanıma dâhil olan sivil toplum ve medya kuruluşlarına yasak falan getirmiyor.)
Ne ki Batılı dostlarımız, Gürcistan'ın bu çabasını "Rusya ile yakınlaşmak" olarak okudu. Bunu da Rusya'da çok benzer bir yasanın hâl-i hazırda yürürlükte olduğuna işaret ederek açıkladılar. Şaka yapmıyorum, inanın bana.
Sonunda ne mi oldu? Başkan Zurabişvili kendisine söyleneni yaptı ve yasa tasarısını veto etti. Fakat Gürcistan parlamentosu ikinci bir oylamayla Zurabişvili'yi by-pass ederek yasayı geçirmeyi başardı.
Tahmin edeceğiniz gibi ABD'nin bu hamleye yanıtı gecikmedi. ABD Dışişleri Sözcüsü Matthew Miller, Gürcü Rüyası Partisi'ne ve "Gürcistan'da demokrasiyi baltalayan diğer kişilere" karşı vize kısıtlamaları ve çeşitli yaptırımlar uygulayacaklarını açıkladı.
Yer ve zaman değişse de numaraları hiç değişmiyor değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA