Akşener ile gizli görüşmesinden anlaşılan o ki CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı da harekete geçti.
Bilemiyorum, belki harekete geçen Akşener'dir de Mansur Yavaş ona sadece eşlik ediyordur.
Kimin kime eşlik ettiğini kesin olarak bilebilmek için Mansur Bey'in İBB Başkanı gibi Zoom toplantısı yapması, birilerinin de bunu medyaya sızdırması gerekiyor.
Şimdilik bildiğimiz, "CHP ittifakı" içinde Kılıçdaroğlu'na kazan kaldırmayan kalmadı.
Haybeden o kadar milletvekili götüren Davutoğlu cenahı bile Ümit Özdağ ile yaptığı seçim mutabakatı üzerinden Kılıçdaroğlu'na çaktı.
Neymiş efendim, mutabakattan haberleri yokmuş, tıpkı Akşener gibi.
Lakin, Ümit Özdağ geçen gün "Alayınızın haberi vardı" yollu rest çekti, onu ne yapacağız!

***

CHP İttifakı'nda yer alanlardan bir tek Babacan'ın keyfi gıcır. CHP sayesinde kazandığı milletvekillerini "helal" gördüğü için Kılıçdaroğlu'na zerre minnet duymuyor ama eleştirmiyor da!
Bana öyle geliyor ki, kendini yine "Görünür değildim ama tam merkezindeydim..." moduna almış.
Demek ki gizli bir hesabı var. Daha önce mahut moda girdiğinde altından Gül çıkmıştı, bakalım şimdi ne çıkacak?
İşin garibi sadece Babacan değil, Akşener, Davutoğlu ve Karamollaoğlu da seçim yenilgisinden zerre pay kabul etmiyor.
Hatta, kazanmış gibi bir halleri var.
Bunlara bakınca Kılıçdaroğlu'nun da kafası karışıyor herhalde. Yoksa bir televizyon programına çıkıp "Kaybetmedik..." neden desin?
Ne yapsın zavallı, herkes ona yükleniyor!
CHP belediyelerini tehdit ederek çıkar elde eden medyasıyla, CHP İttifakı'nın oy yüzdesi hakkında halka yalan söylediklerini itiraf eden yazarçizerleriyle bilumum algı operatörleri yenilginin faturasını ona kesiyorlar.
Kılıçdaroğlu çıkıp dese ki:
"Altılı Masa beni aday göstermedi mi? Siz de beni desteklemediniz mi? Hatta, adaylığıma itiraz edip masadan kalkan Akşener'i linç etmediniz mi? Ne söylediniz de dillendirmedim? Ne istediniz de yapmadım? Mansur Yavaş'ı, İmamoğlu'nu iki yanıma almadım mı? Benden çok onlar konuşmadı mı? Kalp işareti yap denildi, yaptım. Erdoğan'a sert yüklen denildi, yüklendim. Yumuşak ol denildi, yumuşadım. Bol bol vaatte bulun denildi, bulundum. Suçum ne benim? Neyi eksik yaptım?.."

***

Hadi buyursunlar, cevap versinler bakalım!..
Hayır yani, Kılıçdaroğlu icraat makamında değildi ki, şunu bunu eksik yaptın veya yapmadın desinler.
İcraat yapması gereken CHP'li belediyelerdi.
İBB Başkanı İmamoğlu bir çeşme yaptı, Kılıçdaroğlu da açılışına koştu gitti. Hepi topu bu. Sadra şifa başka ne yaptılar da koşup gitmedi?
Soru şudur: Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanamamasının nedenlerinden biri de CHP'nin İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının performansından kaynaklanmış olmasın?
Bakınız, 27 Mart 1994'teki yerel seçimler sonucunda Recep Tayyip Erdoğan İBB Başkanı seçildi. Başkan olur olmaz yaptığı hizmetler sayesinde o dönem siyaset yaptığı Refah Partisi'nin tüm Türkiye'de yıldızının parlamasına müthiş katkı sağladı. Öyle ki 24 Aralık 1995 genel seçimlerinden Refah Partisi birinci parti olarak çıktı.
Böylece, kırk yıl boyunca gece gündüz siyaset yapan merhum Erbakan ilk kez Başbakan oldu.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz