Sayın Akşener'in partisinin grup toplantısında kürsüden mermi fırlatma şovuna kendisi adına gerçekten üzüldüm.
Sanırım hâlâ toparlayamadı.
Kolay değil tabii, gözlerinin önünde oylarının yarısına yakını eriyip gitti. Ama yine de sağlık önemli.
Doğrusunu isterseniz, ilk mektep müsameresi tadındaki hamaset nutkunu çok acıklı buldum.
Lakin çok eğlenceli bulanlar da vardır. Mesela, Akşener'in de içinde yer aldığı CHP İttifakı'nı Kandil'den zırt pırt yaptıkları açıklamalarla destekleyen PKK elebaşıları oldukça eğlenmişlerdir. Hatta kahkaha atmışlardır.
Hayır yani, Akşener'in "Eren Bülbül'ler, Yasin Börü'ler, Aybüke öğretmenler..." sözlerine gülmesinler de ne yapsınlar!.. Bir yandan PKK'nın katlettiği isimleri zikredip öte yandan PKK'nın siyasi ayağıyla ittifak içine girmek nedir Allah aşkınıza!
"Ömer Halisdemir korktu mu?.." sözlerine de kuvvetle muhtemel Pensilvanya gülmüştür.
***
Gerçi ben de güldüm ama Akşener'e değil.
Ömer Halisdemir'e 33 kurşun sıkan hainlerin 15 Temmuz darbesine "tiyatro" diyen
Kılıçdaroğlu'nun Akşener'e verdiği şu desteğe güldüm: "İttifak ortağım, yol arkadaşım Meral Akşener tarihi bir konuşma yaptı. Kendisine selam olsun..."
Malumunuz,
"yol arkadaşım" dediği Akşener kısa süre önce dayatmaya mecbur bırakıldığını, kıskaca alındığını, ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlandığını söyleyerek "yoldan" çıkmıştı. Pardon, masadan kalkmıştı. Sonra ne olduysa artık masaya tekrar oturtulmuş, masanın altındaki HDP de görünür olmuştu.
Anlaşılan o ki,
Kılıçdaroğlu'nu kaset marifetiyle
CHP koltuğuna oturtanlar Akşener'i de masaya tekrar oturttular.
Yollarını belirleyenler belli. O yüzden habire ayakları dolanıyor. Vıcık vıcık riyakârlıkla malul yol arkadaşlığının akıbeti budur.
Şu ibretlik hallerine bakar mısınız:
Karamollaoğlu geçen gün
"ittifak içinde ittifak" arayışı içine girdiklerini söyledi.
Sizin anlayacağınız "Millet İttifakı" dedikleri CHP İttifakı içinde ayrıca bir ittifak arayışına girmişler.
***
Ne ki,
Babacan'ın partisinin amblemi altında ittifak kurma ısrarı yüzünden şimdilik başaramamışlar.
Karamollaoğlu da kendi partisinin daha kıdemli olduğundan hareketle Saadet'in amblemi altında ittifak kurulmasının doğru olduğunu söylemiş ama fayda etmemiş.
Davutoğlu, "Benim 3 dönem başbakanlık yapmışlığım var, ikinizden de daha liyakatliyim" demiş midir, bilemiyorum. Benim bildiğim, Babacan'ın amblemini
Karamollaoğlu kabul etseydi de o etmezdi. Çünkü daha önce sunduğu mutabakat metnini Babacan reddetmişti.
Davutoğlu şu sıralar CHP İttifakı'nda yeterince temsil edilmediklerinden şekvacı.
"Solcular ve milliyetçiler temsil ediliyor ama biz muhafazakârlar yeterince temsil edilmiyoruz" diyor.
Özetle, daha fazla milletvekili istiyor.
Uzun lafın kısası, kurtlu peynir gibi ortasından kesseniz her tarafı ayrı âlem bir muhalefet işte.
AK Parti'ye kırgın veya küskün olabilirsiniz; bizim de sıklıkla eleştirdiğimiz gönül köprülerini yıkan nobran elemanlardan da gıcık kapabilirsiniz.
Fakat FETÖ veya PKK muhibbi değilseniz, AK Parti'ye teşekkür etmelisiniz. En azından bunların evlere şenlik ittifakının iktidar olmasından memleketi koruyor.