Dinamo Kiev maçındaki Putin tezahüratı üzerine UEFA soruşturma başlattı ya "Fenerbahçe düşmanları" demediklerini bırakmadı.
Fenerbahçe, Türkiye'yi dünyaya rezil etmişmiş.
Hadi bunlar neyse de, Fenerbahçeli olmaktan utanç duyduğunu söyleyen mebzul miktarda Fenerbahçeli var, onları ne yapacağız! Hiç yakıştıramamışlar, çok ağırlarına gitmiş, utanç duymuşlar!
Tamam, ortada bir "utanç" var. Lakin, Putin'den Hitler üretmeye çalışan Batılı algı kampanyasının etkisiyle kaptırıp gidenlerin değil.
Evet, ortada bir "utanç" var. Lakin, Avrupa kulüplerinin tribünlerinde terör örgütleri desteklendiğinde sesini çıkartmayan UEFA'nın haddine değil.
Haklısınız, ortada bir utanç var...
Lakin, diğer kulüp taraftarlarının mal bulmuş mağribi gibi üzerine atlayacakları, itibar suikastı yapacakları bir utanç değil.
***
Kimi Fenerbahçeliler de söz konusu "utancı" 20 yıl önceki başka bir utançla örtmeye çalışmak için Galatasaraylı bir grup taraftarın tezahüratını bulmuşlar.
Tezahürat şöyle: "Nasıl bıraktın o mübarek sakalı / Nasıl vurdun Amerika'yı / Üsame baba, bize kıyak yapsana / Kadıköy'ü bombalasana..."
Gerçekten de utanç verici ama elbette tüm Galatasaraylı taraftarlara mal edilemezdi.
Tıpkı Putin'li o tezahüratın tüm Fenerbahçe camiasına mal edilemeyeceği gibi. Zaten Fenerbahçe Spor Kulübü'nden yapılan açıklama da öyle.
İyi güzel de, Fenerbahçe otobüsüne yapılan o menfur saldırının tüm Trabzonlulara mal edilmesine ne diyeceğiz?
Yazık ki kimsecikler "suçun şahsiliğini" takmıyor bu ülkede. Herkes "kolektif cezalandırma" peşinde. Hukuksuzluktan şekvacı olanlar dahil.
Mesela, herhangi bir haysiyetsizin müstekreh bir tacizi üzerinden siyasi bir parti veya dernek veya vakıf topyekûn linç edilebiliyor.
***
Taraftar şımarıklığı diye bir şey var. Hele ki tribünleri doldurdun mu istediğin gibi kaptırıp gidebilirsin.
Nasılsa "Taraftar haklıdır" diskuru matine suare arkanda.
Mesele, Uğurcan Çakır mutlak gollük şutları mı çıkardı, "Uğurcan ananı (...) (...)" şeklinde koro halinde tezahürat yapabilirsin. Sonra da kalkar, biz Çarşı'yız şuyuz buyuz diyerek, Putin tezahüratı üzerinden Fenerbahçeli taraftarlara ahlak dersi vermeye kalkarsın!
Taraftarsın ya doğal olarak masumsun, tutarsızlıktan ahlaksızlığa kadar sana her şey mübah.
Nasılsa senden kimseye zarar gelmez. Yeniçağ gazetesinin adı lazım değil bir yazarı, TELE 1 adlı "CHP ittifakı yandaşı" kanalda PKK'nın siyasi kanadına liderlik yapan Demirtaş için, "Türkü söyleyenden zarar gelmez..." demişti ya, aynen o hesap.
Taraftarsın ya FETÖ tapelerinden hareketle Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na "Hırsız Tayyip" diye çemkirebilirsin. Alkışlanır, kahraman muamelesi görürsün.
Öyle olmadı mı, sen söyle Soner Yalçın biraderim? Öyle yapmadı mı senin şu ODATV'n yıllar yılı?
FETÖ'cülerin, PKK'nın hedefe koyduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine yapılan her tezahürat alkışlanmadı mı?
Ortada bir "utanç" varsa herkesten önce sizin, sizin gibilerinindir. Tribünleri kamu vicdanı yerine koyarcasına eyyamcılık yapanların, siyasi çıkar uğruna araçsallaştıranlarındır.
Tribünleri dolduran taraftarları, Erdoğan'a karşı İzmir Marşı söylemeleri için fiştekleyen, manşetlerden alkışlayanlar kimlerdi? Dinamo Kiev'e karşı da İzmir Marşı'nı söyleyecek değillerdi ya.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın karşısına İzmir Marşı'nı koymak ne kadar münasebetsizse, Dinamo Kiev'e karşı Putin tezahüratı yapmak da o kadar münasebetsizdir.
İzmir Marşı, her şeyden evvel, "Gerekirse, İzmir ayrılsın" diyen CHP milletvekillerine veya İonia Cumhuriyeti hayali kuranlara karşı söylenmeli değil miydi?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz