Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Akşener’in Kılıçdaroğlu’nda gördüğü

CHP Genel Başkanı'nın 3 ay boyunca faturasını ödemediği elektriği malumunuz kesildi.
Peki elektrikleri kesilmeseydi, daha ne kadar ücretini ödemediği elektriği kullanmayı sürdürecekti?
Kesilene kadar mı?
Anlaşılan öyle, sürgit kullanacaktı.
Sevgili Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Hanım ile 1 hafta karanlıkta oturacağını söylediğine göre, demek ki 1 hafta sonra faturayı ödeyecek.
Soru şudur:
Nasıl ki elektriği kesilene kadar kullandı, "eylemi" amacına ulaşıncaya kadar da karanlıkta kalması gerekmez miydi?
Söz konusu "eylemi" kaçak elektrik kullanmaktan farklılaştıran, yakalanınca veya elektrik kesilince de "eyleme" devam etmek değil midir?
Yanlış anlaşılmasın, maksadım, söz konusu "eylemi" itibarsızlaştırmak değil.
Sevgili Kılıçdaroğlu'nun zihin dünyasındaki "kaçağı" anlamaya çalışıyorum.

***


Z kuşağını "tavlamak" için böyle yapmış olabilir mi? Şayet niyeti buysa, bence karavana!..
Zira malum kuşağın gözünde, elektriklerin kesilmesine neden olduğu için karanlıkta oturmaya mahkûm olan bir insan evladı "kahraman" değil, "ezik" hükmündedir.
Bile isteye karanlıkta oturmayı "fedakâr" tesmiye etmezler, "enayi" derler.
Bununla da kalmaz, "Geceliği 100 bin TL otele veriyorsun da 3 aylık 1030 TL'lik elektrik faturanı neden ödemiyorsun?" diye sorarlar.
Sevgili Kılıçdaroğlu'nun zihin dünyasını gerçekten de merak ediyorum:
Vatanı için can vermeyi bile anlamakta zorlanan, amaçları eğlenmekten ibaret olan, hayatı çizgi film tadında yaşayan, diğerkâmlık nedir bilmeyen bu bencil, bu vefasız, bu hedonist kuşağı, 1 hafta karanlıkta oturmakla kendisine "borçlandıracağını" mı sanıyor?
Ne yani, "Yazık lan, bizim için 1 hafta karanlıkta kalmıştı, şuna oy verelim..." mi diyecekler?

***


Sevgili Kılıçdaroğlu, "Bu eylemim bir sivil itaatsizlik çağrısı değildir. Bir direniştir..." diyor.
Tuhaf...
"Ben direniyorum ama siz direnmeyin" demeye getirmekle, "direnişini" anlamsız bir "fanteziye" dönüştürdüğünü hesap edemiyor mu?
CHP'li belediyelerin yaptığı zamlara karşı da benzer "direnişlerin" gelişeceğinden çekinmiş de olabilir, bilemiyorum.
Benim bildiğim şudur: Üyesi olduğu 6'lı yuvarlak masadan sadra şifa dayanışma görmedi.
Akşener, Davutoğlu, Babacan vesaire hiç değilse 1 günlüğüne karanlıkta oturmazlar mıydı?
Neden bu "moral desteği" çok gördüler? Kılıçdaroğlu'nu ciddiye almıyorlar mı yoksa?
Gerçi ciddiye alınacak gibi de değil.
Karanlıkta oturma eylemine başladığı gün yaptığı konuşmada, dünyadaki adaletsizliğin ve açlığın kaynağı neoliberalizmdir diyen de kendisi, muhalefetin ekonomi programını Babacan'ın hazırladığını matah bir şeymiş gibi açıklayan da kendisi.
Babacan'ı ne sanıyor, "sosyal demokrat" veya "sosyalist" falan mı?
Sevgili Kılıçdaroğlu ne kadar tutarsız olursa olsun, İP Genel Başkanı Akşener'in o sözlerini yine de hak etmedi.
"Müsaade ederseniz faturanızı ödeyeyim..." ne demek?
Kaç türlü saygısızlıktır bu?!
Ne sanıyor; faturasını ödeyemediği için mi mahut "eylemi" yapıyor? Koskoca CHP'den bin küsur liralık o faturayı ödeyecek bir yiğit çıkmadı da mı kostaklanıyor?
Neden böyle yapıyor?
İmamoğlu'nun yüzünde "Rabbi Yessir" gören Akşener, sıra Sevgili Kılıçdaroğlu'nun yüzüne gelince koskoca "boşluk" mu görüyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA