Madem "Türkiye battı, bitti" diyorsunuz ve madem "Erken seçim de yetmez, derhal seçim" diyorsunuz, o halde çıkarın adayınızı ortaya da görelim denilince...
Pışık çekiyorlar; Recep İvedik misali, "Çıkaracaz da yıpratcanız deel mi çakallar?" yollu kül yutmuyorlar.
Lakin millet orda burda şuncağızı soruyor:
Sizin içeriden, müstevlilerin de dışarıdan onca saldırılarınıza rağmen Sayın Erdoğan 19 yıldır dayanıyor da, sizin adayınız Cumhur İttifakı'nın eleştirilerine şurda 2 yıl dayanamayacak mı? Böylesi bir adayla Türkiye'nin hangi sorununu nasıl çözeceksiniz?
Cevap mı?
Akılları sıra "dolmuşa" gelmek istemedikleri için cevap vermiyorlar. Yani, güya zokayı yutmuyorlar.
Lakin "son dakika adaylarını" kendi sosyolojilerine bi güzel yutturacaklar.
Yutmakta zorluk çekenleri de vakit darlığı belasına (Ekmeleddin İhsanoğlu misali) "tıpış tıpış oy vermeye" mecbur bırakacaklar!..
***
Cumhur İttifakı "Noter tasdikli" bir evrak-ı şahaneyle, "Açıklayacağınız aday kim olursa olsun hakkında tek laf etmeyeceğiz" diye bunlara senet verse, yine de açıklamazlar.***
Abdullah Gül ile irtibatlı bir muhterem, CHP yandaşı Halk TV'de, Gül'ün PR'ını yapma belasına bu planı ele verdi.
Genel Merkez'in 14. Kat sakinlerini de haklı çıkarmış oldu.
Zira CHP'li sosyoloji, Gül'ün adını duyar duymaz sosyal medyada yıpratma faaliyetine girişti.
Gül'ün PR'ı dediğim...
Gül'e "Atatürk düşmanı" demek çok büyük ayıpmış. Bir kere "Atatürk düşmanı" olsaymış, muhterem onunla konuşmazmış. (Burdan muhteremin Atatürkçü de olduğunu söktürüyoruz.) Gül hastalığını bahane ederek Anıtkabir'e falan sadece 1 kez gitmemişmiş. Yoksa "Hastasın gitme!" diyen doktorlara meydan okumuş, tam 4 kez gitmişmiş. (Doktorlara neden meydan okuyor ki? Benim bildiğim Gazi Paşa Hazretleri, "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" demişti.)
Anlaşılan o ki, muhterem malum sosyolojiyi keşfetmiş, gireceği damarı gayet iyi biliyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz